GELENEKÇİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GELENEKÇİ harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli GELENEKÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gelenekçi ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Gelenekçi olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇENGİ12, ÇELGİ12, GEÇEK12, GEÇEN12, İLGEÇ12, ELGİN9, ENGEL9, GELEN9, GENEL9, GELİN9, ÇİLEK8, ÇENEK8, ÇELİK8, ÇEKEL8, ÇELEK8, ÇELEN8, ELÇEK8, İLENÇ8, LEÇEK8, LİKEN5, NİKEL5

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama

ÇİLEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
  • Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi

Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği

ÇENEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Tohumda embriyoyu kaplayan etli bölüm

    Bakla, fasulye gibi bitkilerin tohumlarında ikişer çenek bulunur.

[hayvan bilimi]

  • Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri

[hayvan bilimi]

  • Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ

ÇELİK

[isim]

  • Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]

  • Bu alaşımdan yapılmış

    Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin

[sıfat]

  • Zayıf fakat güçlü (vücut)

    Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeliğe su vermek

Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

[isim]

  • Kısa kesilmiş dal
  • Kök salması için yere dikilen dal
  • Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek
  • Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal

[denizcilik]

  • Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek

Birleşik Kelimeler: çelik çomak

ÇEKEL

[isim]

[halk ağzında]

  • Küçük çapa
  • Üvendirenin alt ucunda bulunan, pulluğa yapışan toprağı ayırmaya yarayan demir bölüm

ÇELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Boynuzu kırık veya eğri hayvan

ÇELEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ev saçağı

ELÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir eldiven türü

İLENÇ

[isim]

  • Beddua, kargış

    Avradın ilenci tutarsa senin iki gözün kör olacak. - Memduh Şevket Esendal

LEÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Başörtüsü

ELGİN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GENEL

[sıfat]

  • Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi

    Genel seçim. Genel tarih.

  • Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan

    Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu

  • Yetkisi ve sorumluluğu çok olan

    Genel başkan. Genel müdür.

  • Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)

    Genel kitaplık.

  • Bir genelleme sonucunda elde edilen

    Genel düşünce.

Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ