GECEKONDULAŞMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

GECEKONDULAŞMAK harflerini içeren 4 harfli 158 kelime bulunuyor. 4 harfli GECEKONDULAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AGUŞ12, GUŞA12, GECE11, DANG10, GEDA10, OLGU10, ADAŞ9, GONK9, GAMA9, KOŞU9, OLUŞ9, OMCA9, CUMA9, AŞMA8, AGEL8, ACEM8, ACUL8, ACUN8, AMCA8, DOKU8, DOLU8, DUMA8, DEMO8, EŞME8, GALE8, GALA8, GENE8, GELE8, KOŞA8, KLOŞ8, KOCA8, KUŞE8, LOCA8, MAAŞ8, MODA8, MEŞK8, MEŞE8, MAŞA8, ONCA8, OCAK8, ODUN8, OLDU8, ŞOKE8, ŞULE8, ŞAMA8, ŞANO8, ŞEMA8, UŞAK8, ULAŞ8, UMDE8, ANCA7, ADAM7, ADEM7, DONE7, DUKA7, DAMA7, DEME7, EŞEK7, ECEL7, KAŞE7, LODA7, LAŞE7, NAAŞ7, NEŞE7, NECE7, ONUM7, ODAK7, ŞAKA7, ŞALE7, UKDE7, CAKA7, CANA7, CENK7, ADAK6, DANK6, DANE6, DANA6, DENK6, DELK6, EDNA6, ELDE6, KONU6, KOKU6, KOMA6, KUMA6, KAMU6, LOME6, MOKA6, MOLA6, MANO6, MAUN6, ONLU6, ONMA6, OKUL6, OLMA6, OLUK6, ULAM6, ANAM5, ANMA5, ALEM5, ALMA5, AMAL5, AMAN5, AMEL5, AKMA5, EKME5, EKOL5, ENAM5, EMEN5, EMEL5, EMEK5, EMAN5, ELMA5, ELEM5, KLON5, KOKA5, KOLA5, KUKA5, KULA5, KULE5, KANO5, KAME5, KAMA5, KEME5, LAMA5, LAME5, MANA5, MALA5, MEKE5, MEAL5, MALE5, NOEL5, NEMA5, NAME5, OKKA5, ULAK5, ULAN5, ANAL4, ANKA4, ALAN4, AKAK4, AKNE4, ENEK4, ELAN4, ELEK4, KLAN4, KANA4, KAKA4, KALA4, KALE4, KEKA4, KEKE4, KELE4, KENE4, LAKA4, LAKE4, LEKE4, NALE4

ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)

[sıfat]

[tıp]

  • Anüsle ilgili

[zarf]

  • Anüs yoluyla

ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)

[isim]

  • Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka

Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka

ALAN

[isim]

  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
  • Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
  • Yüz ölçümü
  • Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer

[mecaz]

  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]

  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema]

[televizyon]

  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü

[spor]

  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı

AKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yatak
  • Irmak, dere, çay, küçük akarsu
  • Suyun ivinti yeri
  • Eğimi, inişi fazla olan yer

AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)

[isim]

[tıp]

  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ENEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş

ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)

[zarf]

[eskimiş]

  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay

ELEK

[isim]

  • Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç

    Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elekten geçirmek

Birleşik Kelimeler: norton eleği

KLAN (Kelime Kökeni: Fransızca clan)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi. - Melih Cevdet Anday

KANA (Kelime Kökeni: İtalyanca canna)

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler

KAKA

[isim]

  • Çocuk dilinde dışkı

[sıfat]

  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak

KALA

[zarf]

  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim

KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)

[isim]

[tarih]

  • Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

  • Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş

[mecaz]

  • Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer

[spor]

  • Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale gibi
  • kaleyi içinden fethetmek

Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri
  • Malatya iline bağlı ilçelerden biri

KEKA

[ünlem]

  • Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz

    Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet

KEKE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kekeme