GECEKONDUCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
GECEKONDUCULUK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli GECEKONDUCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GOCUK14,
KELEK
- Olgunlaşmamış, ham kavun
- Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal
-
Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
Kelek mısır.
-
Kılsız
Kelek tulum.
- Aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelek atmak
- kelek yapmak
DENEK
-
Üzerinde deney yapılan canlı veya şey
Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu
Birleşik Kelimeler: denek taşı
ELDEN
- Doğrudan
-
Başkasıyla
Parayı elden yolladı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- elden almak
Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden
KONUK
-
Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman
Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. - Salâh Birsel
- Konakçının üzerindeki asalak
Ata Sözleri ve Deyimler
- konuğu olmak
- konuk etmek
- konuk gelmek
- konuk olmak
Birleşik Kelimeler: konukevi, konuk köşesi, konuk sanatçı, konuksever, şeref konuğu
KULUN
- Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulun atmak
OKLUK
- İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak
-
Ok yapılmaya uygun
Ağaçların mızraklık, kirişlik ve okluk dalları budandı, çakılarla düzeltildi. - İhsan Oktay Anar
ONLUK
- On birimden, on parçadan oluşan
-
On üzerinden tam not alan
Onluk bir öğrenci.
-
On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para
Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: onluk bozma
UNLUK
- Değirmende unun biriktiği yer
- Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
- Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)
DONUK
-
Parlak olmayan, mat (II)
Donuk ışıkta birçok fokun mağaraya girdiğini görmüş. - Halikarnas Balıkçısı
-
Canlılığı olmayan, fersiz (göz)
Bakarsınız donuk bakışlı, alık suratlı bir adam onların elinde bir dâhi çehresi alıvermiş. - Haldun Taner
-
Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk (kimse)
Donuk bir adam.
Birleşik Kelimeler: donuk donuk
DONLU
-
Donu olan
Beyaz donlu çocukların yol kenarında selama duruşları beni içlendiriyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
DULUK
- Yüz
- Şakak
- Yüzün şakakla çene arasındaki yanı
- Şakak üzerinde saç ile sakalın birleşimi olan kısım, favori
ENGEL
-
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket
Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu
- Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
- Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
- Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
- Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
Ata Sözleri ve Deyimler
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engel tanımamak
Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli
GELEN
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)
Ata Sözleri ve Deyimler
- gelen ağam giden paşam
- gelene git denilmez
- gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen
GENEL
-
Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi
Genel seçim. Genel tarih.
-
Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan
Söylediklerim kuşkusuz genel anlamda geçerli. - Adalet Ağaoğlu
-
Yetkisi ve sorumluluğu çok olan
Genel başkan. Genel müdür.
-
Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)
Genel kitaplık.
-
Bir genelleme sonucunda elde edilen
Genel düşünce.
Birleşik Kelimeler: genel af, genel ağ, genel başkan, genel bütçe, genel coğrafya, genel dil bilimi, genelev, genelgeçer, genel gider, genel görünüm, genel görüşme, genel grev, genel kadın, genelkurmay, genel kurul, genel kütüphane, genel müdür, genel ölçek, genel sekreter, genel uygunluk bildirimi, genel yazman, genel yetenek, genel zekâ
KONDU
-
Gecekondu
Bir kondum vardı, onu sattım ve yarışmaya katılmak için buraya geldim. - Muzaffer İzgü