Ge ile Biten Kelimeler
GE ile biten 42 kelime bulunuyor. Sonu GE olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ge kelimesinin anlamı nedir? Ge ile başlayan kelimeler. İçinde ge olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
YEŞİLÇEKİRGE24
10 Harfli Kelimeler
DEĞİŞTİRGE26
8 Harfli Kelimeler
GÖNDERGE24, GÖSTERGE23, MORTGAGE18, BİLDİRGE16
7 Harfli Kelimeler
GÖÇELGE24, GÖRÜNGE23, SÖMÜRGE21, YÖRÜNGE21, ÇEVİRGE20, ÇÖKELGE20, SÜPÜRGE20, PÜTÜRGE19, YÖNERGE19, ÇİZELGE17, DİZELGE16, GENELGE15, ÇEKİRGE14, BİTELGE13
6 Harfli Kelimeler
CHANGE17, ÖNERGE16, DELEGE12, ELEMGE11
5 Harfli Kelimeler
GÖLGE19, BÖLGE17, ÇİZGE15, DİZGE14, ÇERGE12, BİLGE11, BELGE11, DENGE11, SİMGE11, YENGE11, TENGE9
4 Harfli Kelimeler
ÖZGE17, ÖRGE14, MÜGE11, İMGE9
3 Harfli Kelimeler
ÖGE13, EGE7
2 Harfli Kelimeler
GE6
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
EGE
- Veli
TENGE
- Kazakistan'ın para birimi
İMGE
- Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya
-
Genel görünüş, izlenim, imaj
Efsanevi asi kız imgesine, bu imgenin kararlı ödünsüzlüğüne kavuşabilirdi. - Murathan Mungan
- Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj
- Duyularla algılanan, bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte beliren nesne ve olaylar, hayal, imaj
ELEMGE
-
Çile durumundaki ipliği yumak yapmak veya masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç
Bu rutubetli mahzenin loş serinliği içine elemgelerini kurmuşlar, iplik eğiriyorlar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
BİLGE
-
Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek (kimse), hakim
Sokrates yalnız öğrettikleriyle değil öğretme yoluyla da örnek bir bilgedir. - Nermi Uygur
BELGE
- Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman
Ata Sözleri ve Deyimler
- belge almak
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi, buluş belgesi, çağrı belgesi, çalışma belgesi, çıkış belgesi, gönderme belgesi, hesap belgesi, iskân belgesi, iyi hâl belgesi, katılım belgesi, katılma belgesi, kimlik belgesi, konut belgesi, köken belgesi, onur belgesi, oturma belgesi, ödeme belgesi, öğrenci belgesi, öğrenim belgesi, sürücü belgesi, uzmanlık belgesi, yerleşim belgesi, yeterlik belgesi, yetki belgesi, yoksulluk belgesi
DENGE
- Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
-
Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar
Ruhsal denge.
-
Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması
Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi. - Ahmet Ümit
- Ekonomik hayatın uyumlu düzeni
- Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli
Ata Sözleri ve Deyimler
- dengesi bozulmak
- dengesini kaybetmek
- dengeyi sağlamak
Birleşik Kelimeler: denge fiyatı, denge kalası, denge taşı, iç denge, kararlı denge, kararsız denge, toplumsal denge, arz talep dengesi, borçluluk dengesi, bütçe dengesi, elektrolit dengesi, ışınım dengesi, sahne dengesi
SİMGE
- Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, alem, remiz, rumuz, timsal, sembol
YENGE
- Bir kimsenin kardeşinin, dayısının veya amcasının karısı
-
Bir erkeğin kendi karısından söz ederken kullandığı ad
Biz şimdi yenge ile bir Köroğlu bir Ayvaz. - Reşat Nuri Güntekin
- Kadınlar için söylenen bir seslenme sözü
- Düğünde geline kılavuzluk eden kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- yengen olur!
MÜGE (Kelime Kökeni: Fransızca muguet)
- İnci çiçeği
DELEGE (Kelime Kökeni: Fransızca délégué)
-
Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas
Avrupa'da toplanıp, konuşup dağılan milletlerarası konferanslara delege olarak gönderilmiştir. - Halide Edip Adıvar
- Devlet, parti, sendika vb. kuruluşları toplantılarda temsil eden kimse
- Bilimsel toplantılara bildiri sunmak üzere katılan kimse, katılımcı
Birleşik Kelimeler: başdelege
ÇERGE
-
Derme çatma çadır, göçebe çadırı
Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular. - Ömer Seyfettin
- Çingene çadırı
- Otağ
BİTELGE
- Toprağın bitki yetiştirme gücü
ÖGE
- Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça, unsur
- Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur
-
Gerekçe, araç
O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir. - Necati Cumalı
- Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman
- Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri
- Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri
Birleşik Kelimeler: inorganik öge, organik öge