GAZIŞIL ile Oluşan Kelimeler (GAZIŞIL Kelime Türetme)

GAZIŞIL harflerinden oluşan 21 kelime bulunuyor. GAZIŞIL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gazışıl kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

GAZIŞIL19

6 Harfli Kelimeler

GAZIŞI18

5 Harfli Kelimeler

GAZLI13, ILGAZ13, AZILI10, AŞILI10

4 Harfli Kelimeler

AZIŞ11, ALGI9, IŞIL9, ALIŞ8

3 Harfli Kelimeler

GAZ10, ŞAZ9, AŞI7, ALG7, AZI7, LAZ6, ŞAL6

2 Harfli Kelimeler

5, AZ5, AL2, LA2

AL

[isim]

  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

  • Dorunun açığı, kızıla çalan at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)
  • Yüze sürülen pembe düzgün, allık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim]

[eskimiş]

  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]

  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

[kimya]

  • Lantan elementinin simgesi

[isim]

  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı

AZ

[sıfat]

  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş]

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi

LAZ

[isim]

  • Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse

ŞAL (Kelime Kökeni: Farsça şāl)

[isim]

  • Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir yün kumaş

    Genç kadın, yün şalını başına almışken çıkardı. - Reşat Enis

  • Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı

    Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı / Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: şal kuşak, şal örneği

AŞI

[isim]

[kimya]

  • Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
  • Bu eriyiğin uygulanması

    Çiçek aşısı. Kolera aşısı. Tifo aşısı.

  • Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk vb. parçaları kaynaştırma işi
  • Bu yolla eklenen parça

[sıfat]

  • Aşılı (bitki)

    Sana yeni aşı güllerimi göstereceğim. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşı olmak (veya vurulmak veya yapılmak)
  • aşı vurmak (veya yapmak)

Birleşik Kelimeler: aşı boyalı, aşı boyası, aşı kâğıdı, aşı taşı, çatal aşı, kakma aşı, karma aşı, yarma aşı, çiçek aşısı, göz aşısı, kalem aşısı, yaprak aşısı

ALG (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Su yosunu

AZI

[isim]

  • Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş

[halk ağzında]

  • Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi

Birleşik Kelimeler: azı dişi

ALIŞ

[isim]

  • Alma işi

Birleşik Kelimeler: alış fiyatı, alışveriş, efektif alış

ALGI

[isim]

[ruh bilimi]

  • Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak

    Bakmak için algılarımız yeter, görmek içinse salim bir kafa, ayıklık, şuur gereklidir. - İsmet Özel

[isim]

[halk ağzında]

  • Kazanç, alacak
  • Rüşvet

[ekonomi]

  • Vergi

Birleşik Kelimeler: tam algı

[isim]

[halk ağzında]

  • Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık

Birleşik Kelimeler: algı bıçağı

IŞIL

[sıfat]

  • Işıklı
  • Işıldayan, parlak

    Şu lokanta camekânında kuyruklarını dikmiş, ışıl gözlü alev menevişli barbunyalar. - Yusuf Ziya Ortaç

Birleşik Kelimeler: ışıl ışıl, ışıl küf, florışıl, fosforışıl, gazışıl

ŞAZ (Kelime Kökeni: Arapça şāẕẕ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ayrık, kural dışı, müstesna

AZILI

[sıfat]

  • Gözü bir şeyden yılmayan, azgın

    Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]

  • Çok şiddetli, korkunç

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

AŞILI

[sıfat]

  • Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
  • Aşı yapılmış (bitki)