GAYRİMUAYYEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GAYRİMUAYYEN harflerini içeren 5 harfli 50 kelime bulunuyor. 5 harfli GAYRİMUAYYEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GAYYA₁₃, YEYGİ₁₃, GAYUR₁₂, GİYME₁₂, UYGAR₁₂, GURME₁₁, GAYRİ₁₁, GİRAY₁₁, YENGİ₁₁, YERGİ₁₁, YEGAN₁₁, AGAMİ₁₀, EYYAM₁₀, GİRME₁₀, GERİM₁₀, MANGA₁₀, MAGRİ₁₀, RUGAN₁₀, URGAN₁₀, YAYMA₁₀, AYYAR₉, ERGİN₉, GRENA₉, GİREN₉, RİNGA₉, YUNMA₉, YANAY₉, YAYAN₉, MİYAR₈, MEYAN₈, MARYA₈, MAYNA₈, YEMİN₈, YAMAN₈, YANMA₈, YARMA₈, ARİYA₇, AYRAN₇, ENAYİ₇, MUARE₇, REAYA₇, YARAN₇, YAREN₇, ARAMİ₆, ANİME₆, ANEMİ₆, ERMİN₆, İMREN₆, MANİA₆, ARENA₅

ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)

[isim]

Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

[mecaz]

Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)

[isim]

Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)

[isim]

[tıp]

Kansızlık

ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)

[isim]

[hayvan bilimi]

Kakım

İMREN

[isim]

Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)

[isim]

Engel
Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

AYRAN

[isim]

Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm

Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

ayranı kabarmak
ayranım budur, yarısı sudur
ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü

ENAYİ

[sıfat]

[argo]

Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği

MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)

[isim]

Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş

[sıfat]

Bu kumaştan yapılan

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk

Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları
Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

Hristiyan

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

Dostlar
Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]

Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü
Rusçuk yâranı. Malta yâranı.

YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)

[isim]

Arkadaş, yakın dost
Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre

Dostların oluşturduğu topluluk

Birleşik Kelimeler: yârenbaşı

MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)

[isim]

[eskimiş]

Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü

[mecaz]

Ölçüt, ölçü
Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[kimya]

Ayıraç