GAYRİMESKUN Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GAYRİMESKUN harflerini içeren 6 harfli 45 kelime bulunuyor. 6 harfli GAYRİMESKUN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİYMEK13, SİMURG13, SEGMAN12, GİRMEK11, KURGAN11, MİGREN11, NERGİS11, SERYUM11, SERGİN11, ERGANİ10, KURMAY10, MİKYAS10, RENYUM10, SİYMEK10, YUNMAK10, KAYSER9, MESKUN9, MENSUR9, NİAMEY9, SUNMAK9, SANİYE9, SEYRAN9, YEKSAN9, ESKRİM8, KİNAYE8, MİKSER8, MARUNİ8, MERSİN8, MENİSK8, SİNMEK8, SİNEMA8, ANEMİK7, ASKERİ7, AKSİNE7, KİRMEN7, KANSER7, KAMERİ7, KEMANİ7, MİNARE7, MAKİNE7, NİKSAR7, NEKAİS7, SİRKEN7, SERİAN7, KARİNE6

KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)

[isim]

[eskimiş]

  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
  • Belirti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak

ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)

[sıfat]

[tıp]

  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

AKSİNE

[zarf]

  • Tersine

    Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere. - Necati Cumalı

KİRMEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç

KANSER (Kelime Kökeni: Fransızca cancer)

[isim]

[tıp]

  • Bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasına bağlı olarak yakın dokulara yayılmasıyla veya uzak dokulara sıçramasıyla beliren hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana

    Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kanser bilimi, kan kanseri

KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl

KEMANİ (Kelime Kökeni: Farsça kemān + Arapça -ī)

[isim]

[eskimiş]

  • Alaturka müzikte keman çalan kimse

MİNARE (Kelime Kökeni: Arapça menāre)

[isim]

[mimarlık]

  • Camilerde müezzinin ezan okuduğu, sela verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı

    Sokak kapısını çalarken minarede akşam ezanı okunuyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • minare de doğru ama içi eğri
  • minare gibi
  • minareyi çalan kılıfını hazırlar
  • minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır

Birleşik Kelimeler: minare boyu, minaregölgesi, minare kırması, şeytanminaresi

MAKİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)

[isim]

[teknik]

  • Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü

    Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu. - Necati Cumalı

  • Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması

    Saatin makinesi. Gramofonun makinesi.

[halk ağzında]

  • Araba, otomobil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makine çekmek
  • makine gibi
  • makine gibi adam
  • makineyi bozmak

Birleşik Kelimeler: makine dolabı, makine gücü, makine odası, makine parkı, makine yağı, buharlı makine, adres makinesi, alev makinesi, balya makinesi, buhar makinesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, çay makinesi, çekiç makinesi, çıpır makinesi, çoğaltma makinesi, daktilo makinesi, dikiş makinesi, diyaliz makinesi, fotoğraf makinesi, hava boşaltma makinesi, hesap makinesi, indükleme makinesi, kahve makinesi, kalandır makinesi, kambura makinesi, kaynak makinesi, kuluçka makinesi, kurutma makinesi, külhan makinesi, nakış makinesi, pastav makinesi, püskürtme makinesi, reşme makinesi, sağım makinesi, sıra makinesi, silme makinesi, silindir makinesi, sürfile makinesi, teksir makinesi, tınaz makinesi, tıraş makinesi, tost makinesi, ücretlendirme makinesi, ütü makinesi, yalan makinesi, yaprak makinesi, yayık makinesi, yazı makinesi, zikzak makinesi

NİKSAR

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

NEKAİS (Kelime Kökeni: Arapça neḳāʾiṣ)

[eskimiş]

  • Eksiklikler, noksanlıklar

SİRKEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Yabani ıspanak (Chenopodium album)

SERİAN (Kelime Kökeni: Arapça serīʿan)

[zarf]

[eskimiş]

  • Çabucak

ESKRİM (Kelime Kökeni: Fransızca escrime)

[isim]

[spor]

  • Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu