GAYRİİNSANİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
GAYRİİNSANİ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli GAYRİİNSANİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GNAYS12,
NARİN (Kelime Kökeni: Farsça nārīn)
-
İnce yapılı, yepelek, nazenin
Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu. - Osman Cemal Kaygılı
-
İnce
Söğüdün yaprağı narindir narin - Halk türküsü
ARSİN
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)
- Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
-
Âdemoğlu, âdem evladı
O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)
- Yılın dördüncü ayı, april
Ata Sözleri ve Deyimler
- nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
NİSAİ (Kelime Kökeni: Arapça nisāʾī)
-
Kadınla ilgili
Nisai hastalık.
- Kadın hastalıkları ile ilgili
- Kadınsı
NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)
-
Nesir yazan, nesir ustası
Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı
SİNİR
-
Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet
Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin
-
Rahatsız edici, hastalık derecesine varan aşırı duyarlılık
Bu kadının bir siniri var, kan görünce bayılır.
-
Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği
Sende hiç sinir yok mu, bu kadar aldırmazlık olur mu?
Tren kalktıktan biraz sonra sinirlerdeki gerginlik geçer. - Reşat Nuri Güntekin
-
Hoşa gitmeyen, can sıkan
Ne sinir şey!
-
Kas kirişi ve zarı
Etin sinirlerini ayırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sinirine dokunmak
- siniri oynamak
- siniri tutmak
- sinir kesilmek
- sinirleri altüst olmak
- sinirleri ayakta olmak
- sinirleri boşanmak
- sinirleri bozulmak
- sinirleri gergin olmak
- sinirleri gerilmek
- sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
- sinirlerine hâkim olmak
- sinirlerini bozmak
- sinirlerini germek
- sinir sahibi olmak
Birleşik Kelimeler: sinir argınlığı, sinir bilimi, sinir buhranı, sinir doku, sinir harbi, sinir hastalığı, sinir hastası, sinir ilacı, sinir kanatlılar, sinir küpü, sinir otları, sinir otu, sinir savaşı, sinir sistemi, sinir törpüsü, sinirleri kuvvetli, sinirleri zayıf
ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)
- Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma
AYRAN
- Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
-
Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayranı kabarmak
- ayranım budur, yarısı sudur
- ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya
Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü
NANAY
-
Yok
Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay. - Muzaffer İzgü
YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)
-
Dostlar
Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki
-
Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü
Rusçuk yâranı. Malta yâranı.
AYSAR
- Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
- Değişken huylu, kararsız (kimse)
İSYAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣyān)
-
Başkaldırı
Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik. - Atatürk
Ata Sözleri ve Deyimler
- isyan bayrağı (veya bayrağını) açmak (veya çekmek)
- isyan etmek
- isyanları oynamak
SARAY (Kelime Kökeni: Farsça serāy)
-
Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı
Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı.
-
Görkemli ve gösterişli yapı
Bu ev bir saray.
-
Devlet başkanı ve çevresi
Saraydan çağrılmış.
Birleşik Kelimeler: saray çiçeği, saray konut, saray lokması, saray menekşesi, saraypatı, kervansaray, adalet sarayı, belediye sarayı, kitap sarayı, kültür sarayı, satış sarayı
- Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
- Van iline bağlı ilçelerden biri
YASİN (Kelime Kökeni: Arapça yāsin)
-
Kur'an surelerinden biri
Sonra arkasından lokma filan dökmek değil a, bir Yasin, bir Fatihacık bile okuyan bulunmaz. - Ömer Seyfettin