GASTROSKOPİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
GASTROSKOPİ harflerini içeren 4 harfli 81 kelime bulunuyor. 4 harfli GASTROSKOPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AGOP13,
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)
-
Gelir
Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gelir getiren mülk
Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin
- Söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- irat etmek
Birleşik Kelimeler: iradımesel
İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
- Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)
-
Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar
Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan
-
Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para
Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay
-
Bu biçimde tutulan taşınmaz
O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- kirada olmak
- kirada oturmak
- kiraya vermek
Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası
KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)
-
Okuyucu, okur
Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi
- Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse
KART
-
Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı
Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor. - Halide Edip Adıvar
- Düzgün kesilmiş ince karton parçası
- Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit
- Kartpostal
-
Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge
Basın kartı.
- Oyun kâğıdı
- Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim
- Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık
- Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne
Ata Sözleri ve Deyimler
- kart basmak
- kart çıkarmak
Birleşik Kelimeler: açık kart, ek kart, hamilikart, kırmızı kart, manyetik kart, sanal kart, sarı kart, serbest kart, yeşil kart, adres kartı, banka kartı, basın kartı, duhuliye kartı, giriş kartı, kimlik kartı, kredi kartı, nakit kartı, ödeme kartı, posta kartı, tanıtma kartı, tebrik kartı, telefon kartı, uçuş kartı, varlık kartı, yaka kartı
KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)
-
Kesin
Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: kati teminat
RİKA (Kelime Kökeni: Arapça riḳʿa)
- Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi
ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi
ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)
- Çağdaş
AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)
- Ana atardamar
AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)
-
Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
- Evirtim
- Evirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- akis uyandırmak
Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel
AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)
- Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
AKSİ
-
Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi
Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı
-
Uygun olmayan
Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. - Ahmet Kutsi Tecer
-
İnatçı, hırçın, huysuz
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde