GARDIROPÇULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

GARDIROPÇULUK harflerini içeren 5 harfli 81 kelime bulunuyor. 5 harfli GARDIROPÇULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GURUP15, ÇOPUR14, GALOP14, PULUÇ14, ARPÇI13, ÇUPRA13, ÇOLPA13, ÇOPRA13, ÇORAP13, ÇAPLI13, ÇAPUL13, ÇARPI13, ÇALGI13, DOLGU13, DURGU13, KOPÇA13, DOLAP12, DALGI12, GRADO12, PUDRA12, PADOK12, ARDIÇ11, ÇADIR11, DURAÇ11, GURUR11, KURGU11, LOPUR11, ÇUKUR10, ÇOKLU10, ÇORLU10, GIRLA10, ILGAR10, KOPAL10, KAPLI10, KARGI10, KARGO10, KALIP10, LUGAR10, LARGO10, POLAR10, POLKA10, RAPOR10, UÇARI10, UÇKUR10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇOKAL9, ÇOLAK9, ÇORAK9, ÇARIK9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇALIK9, ÇALKI9, DORUK9, DULUK9, DUALI9, DURUK9, KULAÇ9, KAÇLI9, KALIÇ9, KIRAÇ9, LAKÇI9, ODALI9, ARDIL8, DOLAR8, DOLAK8, DURAK8, DURAL8, DILAK8, KADRO8, OLURU8, KURUL7, ORALI7, KORAL6, KURAL6, KARLI6, RAKOR6

KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)

[isim]

[müzik]

  • Koro için yazılmış dinî ezgi
  • Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası

[sıfat]

  • Koroyla ilgili

KURAL

[isim]

  • Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

    Dil bilgisi kuralları.

  • Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke

    O, yirmi beş yaşına kadar umumi kurallara, yargılara sığmayan bir hayat yaşamıştır. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları

KARLI

[sıfat]

  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

  • Kar yağan

    Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi. - Osman Cemal Kaygılı

[sıfat]

  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş

RAKOR (Kelime Kökeni: Fransızca raccord)

[isim]

  • Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası

Birleşik Kelimeler: rakorlu musluk

KURUL

[isim]

  • Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble

Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu

ORALI

[sıfat]

  • O yerden olan

    Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralı (bile) olmamak

ARDIL

[isim]

  • Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı

[mantık]

  • Bir çıkarımda varılan sonuç

Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü

DOLAR (Kelime Kökeni: Fransızca dollar)

[isim]

  • Amerika Birleşik Devletleri, Kanada vb. devletlerin para birimi

DOLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası

    Kıran Bey, şimdi bacaklarına dolak sarmış, siyah poturlu, keçe külahlı, göğsünde fişeklikler ve elinde mavzer, tığ gibi bir delikanlıydı. - Refik Halit Karay

  • Başörtüsü, yazma

    Ellerinde güzel, gizemli Arap harfleri ile yazılı dövizleri, bayrakları, başlarında kumaş dolakları. - Fürüzan

  • Boyun atkısı

DURAK

[isim]

  • Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer

    İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme
  • Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer

    Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı. - Ayşe Kulin

[dil bilgisi]

  • Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi

[edebiyat]

  • Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri

[müzik]

  • Bir ölçü uzunluğunda susma

[eskimiş]

  • Cümle sonundaki nokta

Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı

DURAL

[sıfat]

  • Hep aynı durumda ve değişmeden kalan

    Yalnızca ölümden oluşan o dural tarih içinde, kendisinin de bir evrimi olabileceğini hiç düşünmemişti. - Murathan Mungan

DILAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Bızır

KADRO (Kelime Kökeni: İtalyanca quadro)

[isim]

  • Bir kamu kuruluşunun, bir işletmenin, denetim veya yönlendirme işlerini gerçekleştirenler ve bunların taşıdığı ödev, yetki ve sorumlulukların hepsi

    Bir disiplin kadrosu içinde anonim kalmak Türk gençlerinin hoşuna gitmez. - Falih Rıfkı Atay

  • Bu kişi ve sorumlulukları sayı, nitelik ve aşamalarıyla gösteren çizelge
  • Bu çizelgedeki yer

    Sekizinci topçu alayı kadrosunun büyük kısmı alaylı idi. - Falih Rıfkı Atay

  • Bisiklet ve motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm
  • Bir işte görev alan kişi veya kişiler, ekip

Birleşik Kelimeler: torba kadro, kelime kadrosu, oyuncu kadrosu, yazı kadrosu

OLURU

[isim]

  • Pazarlıkta olabilecek en düşük fiyat
  • Bir işin yapılabilmesini sağlayacak çıkar yol

AÇLIK

[isim]

  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]

  • Kıtlık

[mecaz]

  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık