GARANTİLEMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

GARANTİLEMEK harflerini içeren 7 harfli 65 kelime bulunuyor. 7 harfli GARANTİLEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AGREMAN12, ERGİMEK12, ERGİTME12, GAMETLİ12, GANİMET12, GETİRME12, GELİNME12, GERİLME12, GERİNME12, ALENGİR11, GALENİT11, GARANTİ11, GENERAL11, GENETİK11, GERİLEK11, GERELTİ11, GEREKLİ11, NARGİLE11, ALİMANE8, AMİRANE8, AMERİKA8, ERİTMEK8, ERİNMEK8, EMEKTAR8, EKTİRME8, İNLETME8, İTLENME8, İNLEMEK8, İLENMEK8, İLETMEK8, KAMİLEN8, KALAMİN8, KALAMİT8, KEMERLİ8, KERAMET8, KATLİAM8, LAMEKAN8, MİNKALE8, MİNERAL8, MARİNAT8, MALAKİT8, METALİK8, MERTLİK8, METELİK8, METİLEN8, MELANİT8, MELANET8, MELAİKE8, TALİMAR8, ATERİNA7, AKİLANE7, ENTRİKA7, EKLENTİ7, İLETKEN7, KLARNET7, KANALET7, KENETLİ7, KERATİN7, KARTELA7, LATERNA7, NALEKAR7, REALİTE7, TERİLEN7, TELKARİ7, TEKERLİ7

ATERİNA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Gümüş balığı

AKİLANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil + Farsça -āne)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıllıca

ENTRİKA (Kelime Kökeni: Fransızca intrigue)

[isim]

  • Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, desise, hile, dek (II)

    Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entrika çevirmek
  • entrikaya kurban gitmek

EKLENTİ

[isim]

  • Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça

    Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir. - Reha Mağden

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)

[isim]

  • Küçük kanal

KENETLİ

[sıfat]

  • Kenedi olan
  • Kenetle birbirine bağlanmış bulunan, kenetlenmiş olan

    İnce dudakları birbirine kenetli, taş gibi öylece oturuyor. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Birbirinin içine geçerek sıkıca kapanmış

Birleşik Kelimeler: ağzı kenetli

KERATİN (Kelime Kökeni: Fransızca kératine)

[isim]

[anatomi]

  • Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)

[isim]

  • Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
  • Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

  • Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

LATERNA (Kelime Kökeni: İtalyanca lanterna)

[isim]

[müzik]

  • Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir org türü

    Apaşlardan biri laternayı çalıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

NALEKÂR (Kelime Kökeni: Farsça nālekār)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnleyen, iniltili

    İçlerinden biri de ince, hazin, nalekâr bir sesle yavaş yavaş Kur'an okuyordu. - Memduh Şevket Esendal

REALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca réalité)

[isim]

  • Gerçeklik

    Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez. - Orhan Seyfi Orhon

TERİLEN (Kelime Kökeni: İngilizce terylene)

[isim]

  • Yapay polyester lifleri veya ipliği, tergal

[sıfat]

  • Bu liften yapılan

TELKÂRİ

[isim]

  • Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş

[sıfat]

  • Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)

[sıfat]

  • Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü

    Telkâri bir vazo.