GALVANİZLETME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

GALVANİZLETME harflerini içeren 6 harfli 65 kelime bulunuyor. 6 harfli GALVANİZLETME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Galvanizletme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Galvanizletme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MEVİZE16, NEVZAT15, ZEVALİ15, EGZAMA14, GEZMEN14, MEZGİT14, MANGİZ14, MAZGAL14, GAZETE13, GENZEL13, LAVMAN13, MİNVAL13, MEVLİT13, MEVALİ13, MANEVİ13, NEVMİT13, VATMAN13, ALEVLİ12, LEVENT12, NEVALE12, TEVALİ12, VATANİ12, MANGAL11, AZİMET10, AZAMET10, ATEİZM10, AMNEZİ10, AMİLAZ10, EZİLME10, GELENİ10, GALETA10, İZLEME10, MİZANA10, MENZİL10, NAMZET10, TANZİM10, TAZMİN10, ZAMANE10, ZEAMET10, ANALİZ9, TENZİL9, ZİLLET9, ALLAME7, AMETAL7, ALAMET7, ETAMİN7, EMANET7, ELAMAN7, ELEMAN7, ELEMLİ7, İNLEME7, İMALAT7, İLENME7, İLETME7, MAAİLE7, MİLLET7, MANİLA7, MANİTA7, MATİNE7, MEALEN7, ALETLİ6, ALATEN6, ETİLEN6, ELENTİ6, TANELİ6

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ALATEN

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cüzzamlı

ETİLEN (Kelime Kökeni: Fransızca éthylène)

[isim]

[kimya]

  • Yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen birleşimi

ELENTİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Arpa, buğday vb.nin kalburdan geçirilmiş bölümü

    Buğday elentisi.

TANELİ

[sıfat]

  • Tanelerden oluşmuş
  • Çeşitli boylarda tanesi olan

    İri taneli büyük ve siyah binlik dergâh tespihini çekmeye başladığı zaman... - Abdülhak Şinasi Hisar

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)

[isim]

  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti

ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)

[ünlem]

  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek

ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)

[isim]

  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

  • Bir toplulukta çalışan insanların her biri

    Kızı sizin elemanınız sanmışlar öyle mi? - Ahmet Ümit

[matematik]

  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

İNLEME

[isim]

  • İnlemek işi

    Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

İMALAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿmālāt)

[isim]

[ticaret]

  • Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
  • İşlenerek yapılan üretim

    Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: imalathane, fason imalat, seri imalat