FIRSATÇILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

FIRSATÇILIK harflerini içeren 7 harfli 27 kelime bulunuyor. 7 harfli FIRSATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KILIFÇI19, FIRÇALI18, FISILTI17, FISIRTI17, FITIKLI16, FIKIRTI16, SIRIKÇI14, ISKATÇI13, SARIKÇI13, ATÇILIK12, ÇIRALIK12, ÇIKARTI12, ÇAKILTI12, ÇARIKLI12, ÇATKILI12, KALITÇI12, TIKAÇLI12, KISITLI11, SIRITIK11, ASIRLIK10, KASITLI10, SIRTLIK10, SATILIK10, SARILIK10, SARIKLI10, SAKIRTI10, LAKIRTI9

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

ASIRLIK

[sıfat]

  • Yüzyıllık

KASITLI

[sıfat]

  • İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı

    Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı. - Elif Şafak

SIRTLIK

[isim]

  • Sırt dayayacak yer

SATILIK

[sıfat]

  • Satışa çıkarılmış olan

    Satılık ev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satılığa çıkarmak
  • satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir

SARILIK

[isim]

  • Sarı olma durumu

    Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz

  • Sarı renk

[tıp]

  • Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık, karaciğer yangısı, hepatit

[tıp]

  • Derinin sarı renk aldığı bir hastalık belirtisi

SARIKLI

[sıfat]

  • Başına sarık sarmış olan, sarığı olan

    Ak sakallı, hırçın bakışlı sarıklı ihtiyarın karşısında kasketleri ters dönmüş, minder üzerinde oturan on tane delikanlı gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

[mecaz]

  • Müslüman din adamı, hoca

SAKIRTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Korkudan veya soğuktan titreme

KISITLI

[sıfat]

[hukuk]

  • Kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, mahcur

    En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar... milletvekili seçilemezler. - Anayasa

  • Sınırlı

    Ben makarnaları haşlarken o da evdeki kısıtlı malzemeyle kekikli, domatesli bir sos hazırlamaya koyuldu. - Elif Şafak

SIRITIK

[sıfat]

  • Sürekli olarak sırıtan

ATÇILIK

[isim]

  • Atçının yaptığı iş

ÇIRALIK

[sıfat]

  • Çıra olarak kullanılmaya elverişli (ağaç, tahta)

[isim]

  • Çıra konulan yer

    Çıralık yanınca Koca Osman onu öylece gördü, yüzüne ters ters, alaylı baktı. - Yaşar Kemal

ÇIKARTI

[isim]

  • Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi

ÇAKILTI

[isim]

  • Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses

ÇARIKLI

[sıfat]

  • Ayağına çarık giymiş

Birleşik Kelimeler: çarıklı erkânıharp