FINDIKÇILIK ile Oluşan Kelimeler (FINDIKÇILIK Kelime Türetme)

FINDIKÇILIK harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. FINDIKÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fındıkçılık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

FINDIKÇILIK26

9 Harfli Kelimeler

FINDIKLIK20

8 Harfli Kelimeler

FINDIKÇI22, FINDIKLI19

7 Harfli Kelimeler

KILIFÇI19

6 Harfli Kelimeler

FINDIK16, ÇIKKIN11, KILÇIK11

5 Harfli Kelimeler

KILIF13, ÇIKIK10, ÇIKIN10, KILIÇ10, KINLI7, KINIK7, KILIK7

4 Harfli Kelimeler

FIÇI15, ÇIKI9, ILIK6

3 Harfli Kelimeler

ÇIN7, KIÇ7, KIN4, KIL4

KIN

[isim]

  • Bıçak, kılıç vb. kesici araçların kabı

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerde olduğu gibi yapraklarda sapın bir bölümünü uzunlamasına saran, geniş dış bölüm

Birleşik Kelimeler: kın kanat, kın kanatlılar, yaprak kını

KIL

[isim]

  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
  • Keçi tüyü

[sıfat]

  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat]

[argo]

  • Huysuz, geçimsiz (kimse)

[bitki bilimi]

  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar

ILIK

[sıfat]

  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi

KINLI

[sıfat]

  • Kını olan, bir kınla sarılı olan

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

KINIK

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

[isim]

  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

KILIK

[isim]

  • Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş

    Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]

  • Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılığa bürünmek
  • kılığına girmek
  • kılıktan kılığa girmek

Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet

ÇIN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, gerçek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çın tutmak

Birleşik Kelimeler: çınayaz, çınsabah

KIÇ

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, kaba but, popo, makat

[denizcilik]

  • Deniz teknelerinde art taraf

    Pantolonunu, ceketini fırlatır, kıç altındaki âdeta kamaramsı yere sokulur, düşünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

  • Arka bölümde olan

[halk ağzında]

  • Bacak, ayak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıç atmak
  • kıç attırmak
  • kıçına bakarak (veya baka baka)
  • kıçına kına yakmak
  • kıçına tekmeyi atmak (veya vurmak veya yapıştırmak)
  • kıçını yırtmak

Birleşik Kelimeler: kıçüstü, kıçı kırık, kıçın kıçın, kıçtan bacaklı, kıçtankara

ÇIKI

[isim]

  • Çıkın

    Düğünün hamamı benden. Çerezi, çıkısı hepsi benden. - Abbas Sayar

Birleşik Kelimeler: kirli çıkı

ÇIKIK

[isim]

  • Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması

    Kolunda çıkık var.

[sıfat]

  • Yerinden çıkmış (kemik veya organ)

[sıfat]

  • Çıkıntısı olan

    Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. - Reşat Nuri Güntekin

ÇIKIN

[isim]

  • Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı

    Gemiden, sırtında çıkını ve üzerinde paçavralarla kör ve sağır bir adam indi. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıkın etmek

KILIÇ

[isim]

  • Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah

    Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[spor]

  • Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu
  • Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılıcı kınına koymak
  • kılıç çalmak
  • kılıç çekmek
  • kılıç kınını kesmez
  • kılıç kuşanmak (veya takmak)
  • kılıç oynatmak
  • kılıç sallamak
  • kılıçtan geçirmek
  • kılıç üşürmek

Birleşik Kelimeler: kılıç alayı, kılıç bacak, kılıç balığı, kılıç gagalı, kılıçhane, kılıçkalkan, kılıç kuşanma, kılıçkuyruk, kılıç oyunu, kılıç pabucu, çalakılıç, dalkılıç, delici kılıç, dürtücü kılıç, kesici kılıç, yalın kılıç, Acem kılıcı, kuzgunkılıcı

ÇIKKIN

[sıfat]

  • Kabarık, şişkin

KILÇIK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik

[bitki bilimi]

  • Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif

[spor]

  • Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön veya yan tarafına aşırıp atması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılçık atmak

Birleşik Kelimeler: karakılçık

KILIF (Kelime Kökeni: Arapça ġilāf)

[isim]

  • Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap

    Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılıfına uydurmak

Birleşik Kelimeler: yastık kılıfı