FÜTURSUZCA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

FÜTURSUZCA harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli FÜTURSUZCA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FÜRS13, FÜRU13, FARZ13, ZARF13, UCUZ12, FUTA11, FUAR11, FARS11, SARF11, RÜCU10, SUCU10, ÜCRA9, ARUZ8, ARZU8, ACUR8, CURA8, TARZ7, CART7, SURA6, USTA6, ÜRAT6, RAST5, STAR5, TRAS5, TURA5

RAST (Kelime Kökeni: Farsça rāst)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, düzgün

[isim]

  • Tesadüf

[isim]

  • Atılan şey hedefi vurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rast gele!
  • rast gelmek
  • rast getirmek
  • rast gitmek

Birleşik Kelimeler: rastgele

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir makam

STAR (Kelime Kökeni: İngilizce star)

[isim]

  • Yıldız

Birleşik Kelimeler: medya starı

TRAS (Kelime Kökeni: Almanca Trass)

[isim]

  • Volkanik tüf

TURA

[isim]

  • Tuğra
  • Metal paranın resimli yüzü
  • Halat gibi örülmüş iplik çilesi

[halk ağzında]

  • Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil

[halk ağzında]

  • Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu

Birleşik Kelimeler: yazı tura

SURA (Kelime Kökeni: (Surate şehrinin adından))

[isim]

  • Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)

[isim]

  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

  • Zanaat öğreticisi
  • Zanaatçılar için unvan

    Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi

[mecaz]

  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası

ÜRAT (Kelime Kökeni: Fransızca urate)

[isim]

[kimya]

  • Sidik asidi tuzu

TARZ (Kelime Kökeni: Arapça ṭarz)

[isim]

  • Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr

    Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı? - Ahmet Muhip Dranas

  • Bir kimsenin kendine özgü anlatım biçimi

    Artık bu tarzda hayat hakları aramanın mevsimi geçtiğini sanıyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Güzel sanatlarda üslup, stil, konsept

    Gotik tarzda bir yapı. Nedim tarzında bir gazel.

  • Biçim, yol

    Nitekim bugün dünyada ne kadar iyi ressam varsa o kadar da resim yapma tarzı vardır. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: bakış tarzı, hayat tarzı

CART

[isim]

  • Sert bir şey yırtılırken çıkan ses
  • Hoşa gitmeyen, dikkat çeken renk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cart (veya zırt) kaba kâğıt
  • cart cart ötmek

Birleşik Kelimeler: cart curt

ARUZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarūż)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz vezni

Birleşik Kelimeler: aruz ölçüsü, aruz vezni

ARZU (Kelime Kökeni: Farsça ārzū)

[isim]

  • İstek, dilek

    Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur. - Ahmet Muhip Dranas

  • Heves

    İçimde nice zamandan kalma bir arzu var. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arzu duymak
  • arzu etmek
  • arzusu kalmak

ACUR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus)

CURA

[isim]

  • Mızrap ile çalınan iki veya üç teli olan halk sazı

[halk ağzında]

  • Bir tür küçük atmaca

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Ufak tefek, gelişmemiş

Birleşik Kelimeler: cura zurna

ÜCRA

[sıfat]

  • Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan

    Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı

RÜCU (Kelime Kökeni: Arapça rucūʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Geri dönme, sözünü geri alma, cayma, tersinme

[felsefe]

  • Kayıtım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rücu etmek

Birleşik Kelimeler: rücu hakkı