Fren ile Başlayan Kelimeler

FREN ile başlayan 18 kelime bulunuyor. Başında FREN olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fren kelimesinin anlamı nedir? Fren ile biten kelimeler. İçinde fren olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

FRENKLEŞTİRMEK24

13 Harfli Kelimeler

FRENKLEŞTİRME23

11 Harfli Kelimeler

FRENKLEŞMEK21

10 Harfli Kelimeler

FRENOLOJİK27, FRENLEYİCİ21, FRENKLEŞME20, FRENLENMEK17

9 Harfli Kelimeler

FRENOLOJİ26, FRENLEMEK16, FRENLENME16

8 Harfli Kelimeler

FRENGİLİ18, FRENLEME15, FRENKLİK14

7 Harfli Kelimeler

FRENKÇE16

6 Harfli Kelimeler

FREN16, FREN15

5 Harfli Kelimeler

FRENK11

4 Harfli Kelimeler

FREN10

FREN (Kelime Kökeni: Fransızca frein)

[isim]

[teknik]

  • Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • freni patlamak (veya tutmamak)
  • fren yapmak

Birleşik Kelimeler: fren mesafesi, acı fren, havalı fren, kazık fren, el freni, imdat freni

FRENK (Kelime Kökeni: Farsça freng)

[isim]

  • Anglosakson, Cermen veya Latin ırklarının birinden olan kimse

    Frenklere mahsus, şen, latifeci bir ihtiyarla genç kadına doğru ilerledi. - Peyami Safa

[tarih]

  • Osmanlıların Avrupalılara, özellikle Fransızlara verdikleri ad

Birleşik Kelimeler: Frenk asması, Frenk çileği, Frenk gömleği, Frenk inciri, Frenk lahanası, Frenk maydanozu, Frenk menekşesi, Frenk üzümü, tatlısu Frengi

FRENKLİK

[isim]

  • Frenk gibi davranma

FRENLEME

[isim]

  • Frenlemek işi

FRENCİ

[isim]

  • Tren yolu dönemecinde yol boyundaki frenlere kumanda eden görevli

FRENLEMEK

[-i]

  • Bir taşıtın, mekanizmanın hareketini fren yardımıyla yavaşlatmak veya durdurmak

[mecaz]

  • Bir gidişin, bir tutumun aşırılığını önlemek, gemlemek

    Adam fena sinirlendi. Ama durdu, düşündü, kendini iyi frenledi. - Haldun Taner

FRENLENME

[isim]

  • Frenlenmek işi

FRENKÇE

[isim]

  • Fransızca

    Yine aynı endişe ile bazı kelimelerin daima Frenkçelerini kullanır. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

  • Frenklere özgü olan

[sıfat]

  • Avrupalı gibi

FRENGİ

[isim]

[tıp]

  • Genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, tedavi edilmediğinde inme, körlük, delilik vb. sonuçlara kadar varan, döle de geçerek vücutça ve akılca sakat bir soyun yetişmesine yol açan bir hastalık, yenirce, sifilis

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik

FRENLENMEK

[nesnesiz]

  • Frenleme işi yapılmak

FRENGİLİ

[sıfat]

  • Frengi hastalığına tutulmuş olan

FRENKLEŞME

[isim]

  • Frenkleşmek işi

FRENKLEŞMEK

[nesnesiz]

  • Frenge benzemek, Frenk gibi davranışlarda bulunmak

    İyice Frenkleşmiş olan Nizamettin Bey, tiyatro muhabbetinden bahsediyordu. - Peyami Safa

FRENLEYİCİ

[sıfat]

  • Bazı organların çalışmasını engelleyen

    Frenleyici kalp sinirleri.

[mecaz]

  • Engelleyen, ilerlemeye, gelişmeye engel olan

FRENKLEŞTİRME

[isim]

  • Frenkleştirmek işi