FRANSİYUM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
FRANSİYUM harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli FRANSİYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FURYA14,
ARSİN
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)
-
Nesir yazan, nesir ustası
Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı
MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)
- Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
-
Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirasa konmak
- miras helal, hele al demişler
- miras yemek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası
İSYAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣyān)
-
Başkaldırı
Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik. - Atatürk
Ata Sözleri ve Deyimler
- isyan bayrağı (veya bayrağını) açmak (veya çekmek)
- isyan etmek
- isyanları oynamak
MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)
- Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
-
Ölçüt, ölçü
Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Ayıraç
MURİS (Kelime Kökeni: Arapça mūris̱)
- Miras bırakan
MUNİS (Kelime Kökeni: Arapça mūnis)
- Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
-
Cana yakın, uysal, sevimli
Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu. - Orhan Seyfi Orhon
-
Uygun
Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
MASUN (Kelime Kökeni: Arapça maṣūn)
-
Korunan, korunmuş
Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin. - Sait Faik Abasıyanık
- Saklanmış
MASNU (Kelime Kökeni: Arapça maṣnūʿ)
- Sanatla yapılmış (ürün)
- Aslı olmayan, uydurma, yapma, düzme, düzmece, sahte
NAMUS (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs)
-
Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet
Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu? - Etem İzzet Benice
-
Dürüstlük, doğruluk
Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim. - Mehmet Kaplan
Ata Sözleri ve Deyimler
- namusu iki paralık olmak
- namusuna dokunmak
- namusuna sinek kondurmamak
- namusunu temizlemek
- namusu temizlenmek
- namusuyla yaşamak
Birleşik Kelimeler: namus belası, namus borcu, namus cinayeti, namus davası, namus sözü
SUNMA
-
Sunmak işi
Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım. - Ahmet Kabaklı
SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)
- Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)
- Bu hayvanın postundan yapılan
Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru
YASİN (Kelime Kökeni: Arapça yāsin)
-
Kur'an surelerinden biri
Sonra arkasından lokma filan dökmek değil a, bir Yasin, bir Fatihacık bile okuyan bulunmaz. - Ömer Seyfettin
SİMYA (Kelime Kökeni: Arapça sīmiyā)
- Alşimi
YUNMA
- Yunmak işi