[isim]

• Resmî törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah erkek ceketi veya takımı

  Babam Cumhuriyet Bayramı törenlerine frak ve silindir giyerek katılırdı. - Çetin Altan

[isim]

[eskimiş]

• Fransa, İsviçre, Belçika vb. ülkelerin para birimi

[sıfat]

• Frak giymiş olan

  İki kişilik bir sedirin üstünde siyah fraklı adamın karşısında oturuyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

• Frank değerinde olan

  Vitrinlerde üç yüz elli franklık kitaba hasretle bakacaksın. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Buzlu veya dondurulmuş olarak sunulan içki, meşrubat

[sıfat]

• Göz alıcı, göze çarpıcı, alımlı

  Frapan kız. Frapan renk.

[isim]

• İyi nitelikli undan yapılan ince uzun ekmek

  Ayşe çayı demlemiş, düzgün dilimlerle francala kesiyordu. - Cahit Uçuk

[isim]

[sinema]

• Tanıtma filmi

[isim]

• Fransa'da yaşayan bir halk ve bu halkın soyundan olan kimse

  Dört beş ay uğraşarak papağan gibi tekrarladığım ilk cümleleri duyan Fransızlar gülmeye başladılar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• Fransız kalmak

[isim]

[toplum bilimi]

• Bir siyasi partinin politikasını parlamentoda, yerel yönetimlerde, çeşitli kuruluşlarda yürütmek için teşkilatlanmış grup, bölüntü, bölüngü

• Hizip

[isim]

[kimya]

• Atom numarası 87, atom ağırlığı 223 olan, aktinyumdan elde edilen radyoaktif element (simgesi Fr)

[sıfat]

• Francala yapmaya uygun olan (un)

[isim]

• Ahududu

[isim]

• Fransız olma durumu

[isim]

• Francala yapan veya satan kimse