FOTOMORFOZ ile Oluşan Kelimeler (FOTOMORFOZ Kelime Türetme)
FOTOMORFOZ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. FOTOMORFOZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fotomorfoz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
FOTOMORFOZ30
5 Harfli Kelimeler
FOROZ16, ORFOZ16, ORTOZ10, MORTO8, MOTOR8
4 Harfli Kelimeler
FORM12, FOTO12
3 Harfli Kelimeler
ZOM8, TOZ7, ZOR7, MOR5, ROM5, ROT4, TOR4
2 Harfli Kelimeler
OF9, OM4, OT3
OT
-
Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler
Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz
-
Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş
Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek
- Zehir
- İlaç
- Esrar
Ata Sözleri ve Deyimler
- ot gibi
- ot gibi yaşamak
- ot tutunmak
- otu çek köküne bak
- ot yoldurmak
Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları
ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)
- Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk
TOR
- Sık gözlü ağ
-
İşe alışkın olmayan, yabani
Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan
- Toy, acemi kimse
- Olgunlaşmamış, ham
- Çekingen, utangaç
- Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim
OM
- Kemiklerin toparlak ucu
- Elektrikte iletkenin direnç birimi
MOR
- Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
-
Bu renkte olan
Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım
ROM (Kelime Kökeni: İngilizce rum)
- Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla oluşturulan alkollü sert içki
TOZ
-
Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak
Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur. - Mehmet Kaplan
-
Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir madde
Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozları kalıyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Bu durumda olan
Toz boya. Toz biber.
Ata Sözleri ve Deyimler
- toz almak
- tozdan dumandan ferman okunmamak
- toz etmek
- toz kondurmamak
- toz koparmak
- toz olmak
- tozu dumana katmak
- tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek)
Birleşik Kelimeler: toz bezi, toz boya, toz bulutu, toz duman, toz fırçası, tozkoparan, toz maskesi, tozpembe, toz sabun, toz şeker, toz toprak, bıçkı tozu, bulaşık tozu, çiçek tozu, davultozu, kabartma tozu, kurtayağı tozu, limon tozu, Oltu tozu, sabun tozu, süt tozu, zımpara tozu
ZOR (Kelime Kökeni: Farsça zūr)
-
Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir. - Burhan Felek
-
Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice
-
Yüküm, mecburiyet
Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. - Necati Cumalı
-
Baskı
Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Güçlükle
El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı. - Haldun Taner
- `Yapamazsın` anlamında kullanılan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- zora binmek
- zora gelememek
- zora koşmak
- zor gelmek
- zor kullanmak
- zor oyunu bozar
- zoruna gitmek
- zorunda bırakmak
- zorunda kalmak (veya olmak)
- zorun ne?
- zoru olmak
Birleşik Kelimeler: zor alım, zor bela, zoru zoruna, zar zor, idrar zoru, sidik zoru
MORTO (Kelime Kökeni: İtalyanca morto)
- Ölü
Ata Sözleri ve Deyimler
- mortoyu çekmek
MOTOR (Kelime Kökeni: Fransızca moteur)
-
Herhangi bir enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren düzenek
Taşındıkları kamyon önünde durunca motorun patırtısı kesildi. - Necati Cumalı
-
Akaryakıtla işleyen deniz aracı
Rıhtıma varabildiği zaman vapura gidecek olan son motor kalkmak üzere idi. - Falih Rıfkı Atay
- Motosiklet
Ata Sözleri ve Deyimler
- motoru bozmak
Birleşik Kelimeler: motorbot, motor yağı, motor yenileme, arama motoru, deniz motoru, dizel motoru, jet motoru, medarımaişet motoru
ZOM
- Çok sarhoş
- Olgun (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- zom olmak
OF
-
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- of bile dememek
- of çekmek
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
ORTOZ (Kelime Kökeni: Fransızca orthose)
- Ortoklaz
FORM (Kelime Kökeni: Fransızca forme)
-
Biçim, şekil
Dünyada hangi nesil kullandığı şiir formunun ismiyle anılır? - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu
- İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge
Ata Sözleri ve Deyimler
- formdan düşmek
- formda olmak
- formunu korumak
FOTO (Kelime Kökeni: Fransızca photo)
- Işık
- Fotoğraf
Birleşik Kelimeler: fotoakım, fotoelektrik, fotofiniş, fotojen, fotojenik, fotokimya, fotokinezi, fotokopi, fotomekanik, fotometre, fotometri, fotomorfoz, fotosentez, fotosfer, fotoskop, fotoşimi, fototaksi, fototaktizm, fototerapi, fototropizm