FOSURDAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FOSURDAMA harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli FOSURDAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fosurdama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Fosurdama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FORUM14, FODRA14, AMORF13, FORMA13, FORSA13, FARAD13, MARUF13, SOFRA13, SAFRA12, DORUM10, DOMUR10, DURMA9, SORUM9, DRAMA8, DAMAR8, MARDA8, ORADA8, SORMA8, SAMUR8, AROMA7, SARMA7

AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)

[isim]

  • Hoş koku

SARMA

[isim]

  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

  • Saran, içine alan şey, zarf

[askerlik]

  • Çevirme
  • Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek

[madencilik]

  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk

[sıfat]

  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması

DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Dram

DAMAR

[isim]

[anatomi]

  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

  • Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  • Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı

    Zengin bir altın damarı.

[mecaz]

  • Soy, yaradılış

[mecaz]

  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]

  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru

[hayvan bilimi]

  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar

MARDA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Iskarta mal

ORADA

[zarf]

  • Sözü edilen yerde

    Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor. - Azra Erhat

  • İşaret edilen görece olarak uzak yerde

Birleşik Kelimeler: orada burada

SORMA

[isim]

  • Sormak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)

SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)

[sıfat]

  • Bu hayvanın postundan yapılan

Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru

DURMA

[isim]

  • Durmak işi

    Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı. - Ahmet Muhip Dranas

SORUM

[isim]

  • Sorumluluk

    Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının bize ne türlü bir sorum yüklediğini hiçbir vakit hatırdan çıkarmamalıyız. - Orhan Veli Kanık

DORUM

[isim]

[halk ağzında]

  • Deve yavrusu

DOMUR

[isim]

[halk ağzında]

  • Kabarcık
  • Tomurcuk

Birleşik Kelimeler: domur domur

SAFRA (Kelime Kökeni: İtalyanca saburra)

[isim]

  • Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık

[denizcilik]

  • Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine konulan ağırlık, balast

    Fakat kotranın altındaki safra onu kurtarır da safrasız salapurya birdenbire alabora oluverir. - Necip Fazıl Kısakürek

[denizcilik]

  • Bazı balık ağlarının alt tarafına takılan, ağın su içinde kalmasını sağlayan ağırlık, balast

[mecaz]

  • Sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kimse veya şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • safra almak
  • safra atmak
  • safra boşaltmak

Birleşik Kelimeler: safra suyu, safra tankı

[isim]

  • Karaciğerin hazmı kolaylaştırmak için onikiparmak bağırsağına salgıladığı yeşilimsi sarı renkli acı sıvı, öd(II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • safra atmak
  • safra bastırmak
  • safrası kabarmak

Birleşik Kelimeler: safra kesesi, safra yeşili

AMORF (Kelime Kökeni: Fransızca amorphe)

[sıfat]

[fizik]

  • Biçimsiz

FORMA (Kelime Kökeni: İtalyanca forma)

[isim]

  • Biçim, şekil
  • Öğrencilerin, sporcuların, bazı mesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi
  • Tek kâğıt tabaka üzerine basılan on altı sayfalık kırılmış kitap parçası

    Forma başında olduğu için sık sık aynı yerinden açılan kitabın o cümlesine tesadüf etti. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: forma başlık