FOSİLLEŞMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
FOSİLLEŞMEK harflerini içeren 4 harfli 68 kelime bulunuyor. 4 harfli FOSİLLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FLOŞ14,
EKLİ
- Eklenmiş olan
- Eki olan
Birleşik Kelimeler: ekli püklü
ELEK
-
Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elekten geçirmek
Birleşik Kelimeler: norton eleği
ELİK
-
Dağ keçisi
Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar
ELLİ
- Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı
- Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık
Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik
-
Eli olan
Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli
İLLE
- İlla
Birleşik Kelimeler: ille velakin
İLKE
-
Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip
İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner
-
Temel bilgi
Kimyanın ilkeleri.
-
Öge, unsur
Atomlar cisimlerin ilkeleridir.
-
Davranış kuralı
Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip
Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi
KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)
-
Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek
Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü
KELE
- Boğa, tosun
Ata Sözleri ve Deyimler
- keleye çekmek
LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)
-
Kirliliği gösteren iz
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
-
Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- leke etmek
- leke getirmek
- leke olmak
- leke sürmek
Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi
ESKİ
-
Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç
-
Önceki, sabık
Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu
- Geçerli olmayan
- Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
-
Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan
Eski öğretmen.
-
Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz
Mebus eskisi. Müdür eskisi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- eski ağza yeni taam
- eski çamlar bardak oldu
- eski defterleri kapatmak
- eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
- eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
- eski düşman dost olmaz
- eski hamam eski tas
- eski hayratı da berbat etmek
- eski kimliğine bürünmek
- eski köye yeni âdet getirmek
- eski kulağı kesiklerden olmak
- eskisi kadar (veya gibi)
- eskisini aratmamak
- eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
- eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski
ESİK
- Çukur yer
EKİM
-
Ekme işi
Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin
- Yılın onuncu ayı, teşrinievvel
Birleşik Kelimeler: doku ekimi
EKME
- Ekmek işi
EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)
-
Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul
Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- ekol kurmak
EKSİ
- Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
- Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı
-
Eksiklik
Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç