FOSFORIŞIL ile Oluşan Kelimeler (FOSFORIŞIL Kelime Türetme)
FOSFORIŞIL harflerinden oluşan 29 kelime bulunuyor. FOSFORIŞIL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fosforışıl kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
FOSFORIŞIL30
9 Harfli Kelimeler
FOSFORIŞI29
7 Harfli Kelimeler
FLORIŞI19
6 Harfli Kelimeler
FOSFOR21
5 Harfli Kelimeler
SIFIR14, SIRLI8
4 Harfli Kelimeler
FLOŞ14, FORS12, SIRF12, FLOR11, IŞIL9, ISIL7, OSLO7, SOLO7
3 Harfli Kelimeler
FOŞ13, FOS11, SOF11, FOL10, FIR10, LOŞ7, ŞOR7, ISI6, SOL5, SIR5, LOR4, ROL4
2 Harfli Kelimeler
OF9, IR3, OL3
IR
- İridyum elementinin simgesi
- 343 yır
OL
-
O gösterme sıfatı
Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi
- O gösterme zamiri
LOR (Kelime Kökeni: Farsça lor)
-
Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: soya loru
ROL (Kelime Kökeni: Fransızca rôle)
-
Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı
Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam
-
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev
Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. - Halide Edip Adıvar
- Gerçek olmayan davranış, gösteriş
Ata Sözleri ve Deyimler
- rol almak
- rol çalmak
- rol kesmek
- rol oynamak
- rolüne çıkmak
- rolü olmak
- rol yapmak
Birleşik Kelimeler: rol çatışması, rol iflası, başrol
SOL
-
Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı
Sol el. Sol kulak.
-
Bu taraftaki yön
Sola dönmek.
- Sosyalizme yakın görüşte olan grup
- Boksta sol yumrukla vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- sola kaymak
- sol eli beklemek
- sol tarafından kalkmak
- sol yapmak
Birleşik Kelimeler: sol açık, sol bek, sol eğilimli, sol haf, sol iç, sol şerit, solda sıfır, ortanın solu
- Gam dizisinde fa ile la arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: sol anahtarı
- Peru para birimi
SIR
-
Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik
Küpün sırı dökülmüş.
- Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka
- Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
-
Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem
Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten - Turan Oflazoğlu
- Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı
- Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem
Ata Sözleri ve Deyimler
- sırra ermek
- sırra kadem basmak
- sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
- sır tutmak (veya saklamak)
- sır vermek (veya sızdırmak)
Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı
ISI
-
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji
Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.
- Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi
Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı
ISIL
- Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik
Birleşik Kelimeler: ısıl işlem
SOLO (Kelime Kökeni: İtalyanca solo)
- Bir müzik parçasının bir kişi tarafından söylenmesi veya çalınması
Ata Sözleri ve Deyimler
- solo yapmak (veya atmak)
LOŞ
-
Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan
İçeriye doğru gittiler, loş bir köşede, küçük bir masaya yerleştiler. - Halide Edip Adıvar
- Az aydınlatan (ışık)
ŞOR
- Batı Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğunun adı
SIRLI
-
Sır sürülmüş, sırı olan
Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay
- Sırrı olan
IŞIL
- Işıklı
-
Işıldayan, parlak
Şu lokanta camekânında kuyruklarını dikmiş, ışıl gözlü alev menevişli barbunyalar. - Yusuf Ziya Ortaç
Birleşik Kelimeler: ışıl ışıl, ışıl küf, florışıl, fosforışıl, gazışıl
OF
-
Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- of bile dememek
- of çekmek
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
FOL (Kelime Kökeni: Rumca)
- Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta veya yumurtaya benzeyen şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- fol yok yumurta yok