FOKURDAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
FOKURDAMA harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli FOKURDAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fokurdama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Fokurdama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FORUM14,
KARMA
- Karmak işi
-
Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit
Karma futbol takımı.
Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren
MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)
- Resim veya harfle yapılan işaret
- Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
- Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
- Tanınmış ürün, saygın kişi vb
Ata Sözleri ve Deyimler
- marka giymek
- marka olmak
Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka
RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)
-
`Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer
Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat
RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)
-
Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri
0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...
-
Bu işaretlerle yazılmış sayı
Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Nicelik, miktar
Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.
Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları
ARDAK
- İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç
AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)
- Hoş koku
KOMAR
- Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 metre boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)
KURAM
- Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi
-
Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü
İnsanlar da görünen dünyanın bir parçası olarak bu kurama girerler. - Haldun Taner
-
Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori
Onun bir başka anlamı da bir düşüncenin, bir kuramın soyutça anlatılmasından doğar. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı
KURMA
- Kurmak işi
-
Prefabrik
Kurma ev.
Birleşik Kelimeler: yeniden kurma
KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)
-
Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kumar oynamak
Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane
KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)
-
Ölçüsünde, derecesinde
Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Büyüklüğünde, genişliğinde
Bacak kadar çocuk.
Avuç içi kadar yer.
-
Dek
Saat ona kadar sokaklarda gezdi. - Peyami Safa
-
Gibi
İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur. - Sait Faik Abasıyanık
-
Denli
Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Süre belirten bir söz
Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi. - Refik Halit Karay
-
Miktarda, derecede
İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz
Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu. - Falih Rıfkı Atay
MAKRO (Kelime Kökeni: Fransızca macro)
- Büyük, geniş, mikro karşıtı
DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)
- Dram
DURAK
-
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme
-
Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer
Sonraki durağımız sebzeci Mecit'in dükkânıydı. - Ayşe Kulin
- Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
- Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
- Bir ölçü uzunluğunda susma
- Cümle sonundaki nokta
Birleşik Kelimeler: dolmuş durağı, emniyet durağı
DAMAR
-
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
Zengin bir altın damarı.
- Soy, yaradılış
-
Huy
Cimrilik damarı. Şairlik damarı.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
Ata Sözleri ve Deyimler
- damardan girmek
- damarı (veya damarları) kabarmak
- damarı kurusun!
- damarına (veya damarlarına) işlemek
- damarına basmak
- damarına çekmek
- damarına girmek
- damarını bulmak
- damarı tutmak
Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar