FİŞEKLİKLİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
FİŞEKLİKLİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli FİŞEKLİKLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FİŞE13,
EKLİ
- Eklenmiş olan
- Eki olan
Birleşik Kelimeler: ekli püklü
ELİK
-
Dağ keçisi
Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar
ELLİ
- Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı
- Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık
Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik
-
Eli olan
Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli
İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)
- Nedensel
İLLE
- İlla
Birleşik Kelimeler: ille velakin
İLKE
-
Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip
İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner
-
Temel bilgi
Kimyanın ilkeleri.
-
Öge, unsur
Atomlar cisimlerin ilkeleridir.
-
Davranış kuralı
Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma. - Nurullah Ataç
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip
Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi
İLİK
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku
Ata Sözleri ve Deyimler
- iliği kemiği donmak
- iliği kemiği ısınmak
- iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
- iliğine (veya iliklerine) kadar
- iliğine kadar ıslanmak
- iliğini kemirmek
- iliğini kurutmak
- ilik gibi
- iliklerinde duymak
Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği
KLİK (Kelime Kökeni: Fransızca clique)
- Hizip
KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)
-
Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek
Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü
EŞİK
-
Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak
Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra
-
Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.
- Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
- Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
- Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşiğine yüz sürmek
- eşiğini aşındırmak
- eşik (veya eşiğini) atlamak
Birleşik Kelimeler: duyum eşiği
EŞLİ
- Eşi olan
- Eşi ile birlikte
Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli
EKŞİ
- Sirke veya limon tadında olan
-
Bu tadı veren şey
Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.
-
Uygunsuz, yakışıksız
Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- ekşi yemedim ki karnım ağrısın
Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz
İŞLİ
-
Üzeri nakışlı
Sırma işli bir peştamal. - Yusuf Ziya Ortaç
KİŞİ
-
Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer
Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim. - Ayla Kutlu
-
Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs
Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi).
- Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse
- Eş, koca
- Erkek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kişi arkadaşından bellidir
- kişi ne yaparsa kendine yapar
- kişinin kendine ettiğini kimse edemez
- kişi refikinden azar
- kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
Birleşik Kelimeler: kişi başına, kişi eki, kişioğlu, kişizade, kişi zamiri, kişiler arası, kişiye özel, başkişi, bilirkişi, er kişi, gerçek kişi, hatun kişi, istenmeyen kişi, kaynak kişi, tüzel kişi, üçüncü kişi
ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)
- Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
-
Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma
Bu işte şike var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şike yapmak