FİZYOKRATLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FİZYOKRATLIK harflerini içeren 5 harfli 111 kelime bulunuyor. 5 harfli FİZYOKRATLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZAYIF17, FİLOZ15, FAZIL15, LAFIZ15, OFLAZ15, İFRAZ14, LAFZİ14, ZARİF14, FİYAT13, FLORA12, FLORİ12, FITRİ12, FIKRA12, FIRKA12, KOFTİ12, KOFRA12, TRAFO12, AKTİF11, FİRAK11, FİLAR11, FARİL11, FAKİR11, İTLAF11, İFRAT11, İFTAR11, KAFİR11, LATİF11, RAFİT11, TARİF11, YALIZ11, YAZIK11, YAZIR11, YAZIT11, ARKOZ9, ARIZİ9, AZOİK9, AZLIK9, ALTIZ9, KOLZA9, KORZA9, KIZAK9, KOZAK9, KAZIK9, KAZIL9, LAKOZ9, OYALI9, TAKOZ9, ZLOTİ9, ZORLA9, AYRIT8, AYRIK8, AYLIK8, İKRAZ8, KOLAY8, KIYAK8, KİRAZ8, KOYAK8, KOYAR8, KIRAY8, KAYIR8, KAYIT8, KAYIK8, LAYIK8, ORTAY8, TARİZ8, YOLAK8, YAKIT8, YARIK8, YATIK8, YATIR8, ORALI7, RİYAL7, ARKIT6, ARTIK6, ALTIK6, AKLIK6, AKKOR6, AKORT6, ITLAK6, ILTAR6, KOLİK6, KOLİT6, KORAL6, KITAL6, KOTRA6, KRİKO6, KROKİ6, KARIK6, KARLI6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KATIR6, KALIT6, KALIK6, KIRAT6, LORTA6, ORTAK6, ORKİT6, OTLAK6, ROTİL6, TORİK6, TORAK6, TIRAK6, TRİKO6, KİKLA5, KATİL5, RAKİT5, RAKİK5, TARİK5, TALİK5

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

RAKİK (Kelime Kökeni: Arapça raḳīḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnce, narin

    Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]

  • Merhametli, yufka yürekli

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

ARKIT

[isim]

[halk ağzında]

  • Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak

ARTIK

[sıfat]

  • İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan

[isim]

  • Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü

    Kumaş artığı.

    Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. - Yusuf Atılgan

  • Daha çok, daha fazla

[zarf]

  • (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra

    Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. - Tarık Buğra

[isim]

[müzik]

  • Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli

Birleşik Kelimeler: artık değer, artık emek, artık göl, artık gün, artık yıl, eksik artık, üretim artığı

ALTIK

[isim]

[mantık]

  • Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur

AKLIK

[isim]

  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

  • Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı

AKKOR

[sıfat]

  • Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan

    Akkor kömür.

AKORT (Kelime Kökeni: Fransızca accord)

[isim]

[müzik]

  • Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen

[müzik]

  • Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi

[mecaz]

  • Uyum, uyumluluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akort etmek

Birleşik Kelimeler: akordu bozuk

ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Salıverme, koyuverme
  • Genelleme

ILTAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir

KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)

[isim]

[tıp]

  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı