FİYONKLU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
FİYONKLU harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli FİYONKLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FİNO11,
LİNK
- Atın eşkin yürüyüşü
- İlişim
Birleşik Kelimeler: link hattı, radyolink
İKON (Kelime Kökeni: Fransızca icône)
- Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim
KONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cône)
- Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut
- Bu biçiminde olan
- Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim
- Bu yüzeyle sınırlı katı cisim
Birleşik Kelimeler: kesik koni, birikinti konisi, dirim konisi
KLON (Kelime Kökeni: İngilizce clone)
- Kopya
KOLİ (Kelime Kökeni: Fransızca colis)
- Posta paketi
-
İçinde türlü eşya bulunan çeşitli büyüklükte paket
Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten. - Elif Şafak
KİLO (Kelime Kökeni: Fransızca kilo)
-
Kilogram
İki kilo şeker.
- Halter sporunda barın iki ucuna yerleştirilen ve ağırlığı oluşturan parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- kilo almak
- kilo vermek
Birleşik Kelimeler: kiloamper, kilogram, kilohertz, kilojul, kilokalori, kilometre, kilosikl, kiloton, kilovat, kilovolt
KONU
-
Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje
Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Üzerinde konuşulan şey, bahis
Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: konu mankeni, ana konu, bahis konusu, söz konusu
ONLU
- On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan
-
İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul
Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner
OKUL
-
Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep
Ayça okulla ilgili bir şeyler anlatıyor, yarım yamalak duyuyorum. - Ahmet Ümit
-
Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü
Okul dağıldı.
- Ekol
Ata Sözleri ve Deyimler
- okuldan ayrılmak
- okulu asmak (veya kırmak)
Birleşik Kelimeler: okul çocuğu, okul kaçağı, okul kooperatifi, okul öncesi, okul sonrası, okullar arası, etkin okul, ilkokul, kardeş okul, karma okul, ortaokul, özel okul, teknik okul, yüksekokul, anaokulu, halk okulu, harp okulu, hayat okulu, sanat okulu, şoför okulu, yatılı bölge okulu, yaz okulu
OLUK
-
Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru
Değirmen oluğu.
-
Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru
Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu. - Tarık Buğra
- Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- oluk gibi akmak
Birleşik Kelimeler: oluk oluk
İYON (Kelime Kökeni: Fransızca ion)
- Bir veya daha çok elektron kazanmış veya yitirmiş bir atom veya bir atom grubundan oluşmuş elektrik yüklü parçacık, yükün
Birleşik Kelimeler: iyon yuvarı
KOYU
-
Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı
Koyu pekmez. Koyu süt.
-
Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı
Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi
-
Aşırı (davranış, düşünce vb.)
Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Derin, hararetli
Koyu bir sohbet.
Birleşik Kelimeler: koyu gri, koyu kahverengi, koyu kır, koyu kırmızı, koyu koyu, koyu lacivert, koyu mavi, koyu pembe, koyu sarı, koyu yeşil
OYUK
-
Oyulmuş, içi boş ve çukur olan yer
Birbirine karışmış nal oyuklarından, gündüz beş on kişilik bir devriyenin geçip gittiği anlaşılıyordu. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: dalga oyuğu
OYUN
- Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
-
Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
Zeybek oyunu.
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
-
Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
-
Şaşkınlık uyandırıcı hüner
Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
-
Kumar
Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. - Peyami Safa
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
- Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
-
Hile, düzen, desise, entrika
Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- oyuna çıkmak
- oyuna gelmek
- oyuna getirmek
- oyuna kurban gitmek
- oyun almak
- oyun bağlamak
- oyun bozmak
- oyun çıkarmak
- oyun dışı kalmak
- oyun etmek
- oyun kurmak
- oyun oynamak
- oyunu almak
- oyunun kurallarını bilmek
- oyun vermek
- oyun yapmak
Birleşik Kelimeler: oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları
FİNK
-
`Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek` anlamına gelen fink atmak sözünde geçer
Senin derdin İstanbullarda fink atmak, ben buna aracı olamam. - Adalet Ağaoğlu