FİYASKOLU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FİYASKOLU harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli FİYASKOLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SOFYA15, FULYA14, FOKUS14, YUFKA14, YULAF14, FOSİL13, FALSO13, KOFUL13, İFLAS12, SOYLU10, SOYKA9, UYSAL9, YOKSA9, YOLUK9, KOLSU8, KOLAY8, SİYAK8, SOLUK8, YOLAK8, KULİS7, SOLAK7, SULAK7, LASKİ6, SALİK6, SAKİL6

LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yakı ile ilgili

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)

[sıfat]

  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak

SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ağır
  • Sıkıntı veren, sıkıntılı
  • Çirkin, kaba, uyumsuz

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir usul

KULİS (Kelime Kökeni: Fransızca coulisse)

[isim]

[tiyatro]

  • Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm

    Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı. - Necati Cumalı

[ekonomi]

  • Borsa dışında alışveriş yeri
  • Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer

[mecaz]

  • Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması

    Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulis yapmak

Birleşik Kelimeler: kulis çalışması, kulis faaliyeti

SOLAK

[isim]

  • Genellikle sol elini kullanan kimse

[tarih]

  • Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı

    Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız

SULAK

[sıfat]

  • Suyu olan, suyu bol (yer)

    Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

  • Kuşlar için su konulan küçük kap

Birleşik Kelimeler: sulak alan

KOLSU

[sıfat]

  • Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi

Birleşik Kelimeler: kolsu ayaklılar

KOLAY

[sıfat]

  • Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı

    Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

  • Kolaylık

    İşin kolayını buldum.

[zarf]

  • Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolay gele! (veya gelsin!)
  • kolayına bakmak (veya kaçmak)
  • kolayına gelmek
  • kolayını bulmak
  • kolayı var

Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay

SİYAK (Kelime Kökeni: Arapça siyāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Sözün gelişi, anlatım biçimi

Birleşik Kelimeler: siyakusibak, sibakusiyak

SOLUK

[isim]

  • Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes

    Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Ciğerlere hava alıp verme

[mecaz]

  • Tarz

    Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soluğu (bir yerde) almak
  • soluğu kesilmek (veya tutulmak)
  • soluğunu kesmek
  • soluk aldırmamak
  • soluk almak

Birleşik Kelimeler: soluk almadan, soluk borusu, soluk darlığı, soluk kesici, soluk soluğa, gürsoluk, ses soluk, bir solukta

[sıfat]

  • Rengi atmış olan, solmuş, uçuk

    General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)

    Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Rengi kaybolmuş, matlaşmış (nesne)

Birleşik Kelimeler: soluk benizli

YOLAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Patika

    Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü

SOYKA

[isim]

[halk ağzında]

  • Ölünün üzerinden çıkan giysi

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tüyleri alacalı, bir tür küçük karga

UYSAL

[sıfat]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı

    Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir. - Aka Gündüz

[zarf]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde

    Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

YOKSA

[bağlaç]

  • `Aksi takdirde` anlamında kullanılan bir söz

    Ver diyorum sana yoksa yersin dayağı. - Memduh Şevket Esendal

  • Sayılan ihtimallerin dışında bir ihtimali bildirmek için kullanılan bir söz

    Yıllardan ya 41 ya 42 yoksa savaşın biteceğine yakın mı? İstanbul'a yeni gelmişim. - Attila İlhan

  • Endişe, merak, umut gibi duyguları güçlü biçimde anlatmak için kullanılan bir söz

    Yoksa gelmeyecek misin?

YOLUK

[sıfat]

  • Yolunmuş olan

    Nuran, yoluk kaşlarını parmaklarıyla düzeltiyordu. - Mahmut Yesari