FİYASKOLU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
FİYASKOLU harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli FİYASKOLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SOFYA15,
LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)
- Yakı ile ilgili
SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)
- Bir yola giren, bir yolda giden
Ata Sözleri ve Deyimler
- salik olmak
SAKİL (Kelime Kökeni: Arapça s̱aḳīl)
- Ağır
- Sıkıntı veren, sıkıntılı
- Çirkin, kaba, uyumsuz
- Türk müziğinde bir usul
KULİS (Kelime Kökeni: Fransızca coulisse)
-
Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm
Sahneye girişlerinde kuliste sırasını bekliyorlardı. - Necati Cumalı
- Borsa dışında alışveriş yeri
- Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer
-
Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması
Lozan'daki Türk heyetinin kulisleri hakkında pek az şey biliyoruz. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulis yapmak
Birleşik Kelimeler: kulis çalışması, kulis faaliyeti
SOLAK
- Genellikle sol elini kullanan kimse
-
Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı
Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız
SULAK
-
Suyu olan, suyu bol (yer)
Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
- Kuşlar için su konulan küçük kap
Birleşik Kelimeler: sulak alan
KOLSU
- Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi
Birleşik Kelimeler: kolsu ayaklılar
KOLAY
-
Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı
Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Kolaylık
İşin kolayını buldum.
- Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolay gele! (veya gelsin!)
- kolayına bakmak (veya kaçmak)
- kolayına gelmek
- kolayını bulmak
- kolayı var
Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay
SİYAK (Kelime Kökeni: Arapça siyāḳ)
- Sözün gelişi, anlatım biçimi
Birleşik Kelimeler: siyakusibak, sibakusiyak
SOLUK
-
Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes
Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
- Ciğerlere hava alıp verme
-
Tarz
Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.
Ata Sözleri ve Deyimler
- soluğu (bir yerde) almak
- soluğu kesilmek (veya tutulmak)
- soluğunu kesmek
- soluk aldırmamak
- soluk almak
Birleşik Kelimeler: soluk almadan, soluk borusu, soluk darlığı, soluk kesici, soluk soluğa, gürsoluk, ses soluk, bir solukta
-
Rengi atmış olan, solmuş, uçuk
General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor. - Esat Mahmut Karakurt
-
Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)
Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç
- Rengi kaybolmuş, matlaşmış (nesne)
Birleşik Kelimeler: soluk benizli
YOLAK
-
Patika
Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü
SOYKA
- Ölünün üzerinden çıkan giysi
- Tüyleri alacalı, bir tür küçük karga
UYSAL
-
Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı
Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir. - Aka Gündüz
-
Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde
Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal
YOKSA
-
`Aksi takdirde` anlamında kullanılan bir söz
Ver diyorum sana yoksa yersin dayağı. - Memduh Şevket Esendal
-
Sayılan ihtimallerin dışında bir ihtimali bildirmek için kullanılan bir söz
Yıllardan ya 41 ya 42 yoksa savaşın biteceğine yakın mı? İstanbul'a yeni gelmişim. - Attila İlhan
-
Endişe, merak, umut gibi duyguları güçlü biçimde anlatmak için kullanılan bir söz
Yoksa gelmeyecek misin?
YOLUK
-
Yolunmuş olan
Nuran, yoluk kaşlarını parmaklarıyla düzeltiyordu. - Mahmut Yesari