FİSKELEME Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
FİSKELEME harflerini içeren 3 harfli 27 kelime bulunuyor. 3 harfli FİSKELEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fiskeleme ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Fiskeleme olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FES10,
ELK (Kelime Kökeni: İngilizce elk)
- Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
EKE
- Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
- Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk
İLK
- Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
-
Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. - Necati Cumalı
-
Birinci olarak, en başta
İşte, önüme ilk çıkan kitapçıda, önüme ilk çıkan İngilizce kitaplara bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilk vuran okçudur
Birleşik Kelimeler: ilk adım, ilk ağızda, ilkbahar, ilk bakışta, İlk Çağ, ilk çeyrek, ilk devre, ilk dördün, ilk elden, ilk gençlik, ilk gösteri, ilk göz ağrısı, ilkgüz, ilk kânun, ilk mektep, ilkokul, ilköğrenim, ilköğretim, ilk önce, ilk örnek, ilk planda, ilk sezi, ilk tasarım, ilk teşrin, ilk yardım, ilk yarı, ilkyaz
İLE
-
Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin
-
Bazı soyut adlara getirildiğinde `... olarak, ... bir biçimde` anlamında durum zarfları oluşturan bir söz
Merhametle ona bakıyordu.
-
Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz
Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... ile beraber
KİL (Kelime Kökeni: Farsça gil)
- Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak
Birleşik Kelimeler: kil taşı, arı kil, lekeci kili
KEL (Kelime Kökeni: Farsça kel)
-
Saçı dökülmüş olan (kimse)
Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. - Ahmet Ümit
-
Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki)
Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
- İçinde az eşya bulunan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
KİM
-
`Hangi kişi?` anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir söz
Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur. - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... kim ... kim
- kim bilir
- kime ne
- kimi kimsesi olmamak
- kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
- kiminle dans ettiğini biliyor musun?
- kimin nesi?
- kimin tavuğuna kış demişiz
- kim kime dum duma
- kim oluyor?
- kim vurduya gitmek
-
Ki
Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai
KEM (Kelime Kökeni: Farsça kem)
- Kötü, fena (göz, söz vb.)
-
Noksan, eksik
Kem akçe.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir
Birleşik Kelimeler: kem göz
KES
- Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
- Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
LİM (Kelime Kökeni: Fransızca lime)
- Küçük limon
MİL (Kelime Kökeni: Rumca)
- Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
- Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk
- Göze sürme çekmeye yarayan, kemik veya fil dişinden yapılmış ince ve uzun araç
Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili
-
Karada 1609, denizde 1852 metre olarak kabul edilen bir uzaklık ölçü birimi
Köprü ile Kadıköy arasındaki mesafenin kaç mil olduğunu bilmiyordum. - Ahmet Rasim
Ata Sözleri ve Deyimler
- mil yapmak
Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili
SİK
- Erkeklik organı
SKİ (Kelime Kökeni: İngilizce ski)
-
Kayak
Sokaktan sırtlarında skileriyle birkaç sporcu gülüşerek geçmiş. - Sait Faik Abasıyanık
SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)
-
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Sek viski.
-
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Sek içmek.
SEL (Kelime Kökeni: Arapça seyl)
- Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
-
Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor. - Necati Cumalı
- Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
-
Yoğunluk
Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sele gitmek
- sele kapılmak
- sel gibi akmak
- sel gider, kum kalır
- sel götürmek
- sel olup akmak
- sel seli götürmek
Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli