FİSEBİLİLLAH Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FİSEBİLİLLAH harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli FİSEBİLİLLAH kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FASİH16, FESİH16, SEFİH16, FELAH15, HİLAF15, HALEF15, İFLAH15, BAHİS12, ESLAF12, FİLSİ12, HABİS12, HASBİ12, İFLAS12, SEFİL12, AFİLİ11, ELİFİ11, FİİLİ11, LİFLİ11, HELİS10, HİSLİ10, HALİS10, İSHAL10, İHLAS10, SİLAH10, SAHİL10, HELAL9, HİLAL9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLAHİ9, İLAHE9, BASİL8, İBLİS8, LİBAS8, SEBİL8, BELLİ7, İSALE6, SİLLE6

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)

[isim]

  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat

BELLİ

[sıfat]

  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]

  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr

    Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi

  • Belirli, muayyen

    Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz

BASİL (Kelime Kökeni: Fransızca bacille)

[isim]

[biyoloji]

  • Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü

Birleşik Kelimeler: Koch basili

İBLİS (Kelime Kökeni: Arapça iblīs)

[isim]

[din bilgisi]

  • Şeytan

[mecaz]

  • Kötü, düzenci kimse

    Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: kızıl iblis

LİBAS (Kelime Kökeni: Arapça libās)

[isim]

[eskimiş]

  • Giysi

    Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

SEBİL (Kelime Kökeni: Arapça sebīl)

[isim]

  • Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
  • Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane

[halk ağzında]

  • Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sebil etmek

Birleşik Kelimeler: sebilhane

HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
  • Kurallara, geleneklere uygun

[zarf]

  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim]

[mecaz]

  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade

HİLAL (Kelime Kökeni: Arapça hilāl)

[isim]

  • Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay

[eskimiş]

  • Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hilal gibi

HALEL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalel)

[isim]

[eskimiş]

  • Bozma, bozukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halel gelmek
  • halel getirmek
  • halel vermek

HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)

[isim]

[eskimiş]

  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]

  • Manzum biçimde yazılmış trajedi

İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)

[isim]

[ticaret]

  • İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihale etmek
  • ihaleye çıkarılmak

İHLAL (Kelime Kökeni: Arapça iḫlāl)

[isim]

  • Bozma, zarar verme
  • Yasa ve düzene uymama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihlal etmek

Birleşik Kelimeler: hak , şerit ihlali

İLAHÎ (Kelime Kökeni: Arapça ilāhī)

[ünlem]

  • Ey Allah'ım

    Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli - Mehmet Akif Ersoy

[ünlem]

  • `Bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz

    İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen? - Necati Cumalı

[isim]

[müzik]

[edebiyat]

  • Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım

    Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. - Çetin Altan

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahuti

    Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin! - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]

  • Çok güzel, mükemmel

    Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: takdiriilahi

İLAHE (Kelime Kökeni: Arapça ilāhe)

[isim]

  • Tanrıça