FİGÜRSÜZ ile Oluşan Kelimeler (FİGÜRSÜZ Kelime Türetme)

FİGÜRSÜZ harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. FİGÜRSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Figürsüz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

FİGÜRSÜZ26

5 Harfli Kelimeler

FİGÜR17, SÜZGÜ17, SÜRGÜ14

4 Harfli Kelimeler

ÜZGÜ15, FÜRS13, FRİZ13, GÜRZ13, SÜRÜ9

3 Harfli Kelimeler

FÜG15, GÜZ12, GİZ10, SİF10, GÜR9, GRİ7, SİZ7, ZİR6, İRS4

2 Harfli Kelimeler

İZ5, ÜS5, İS3, Sİ3

İS

[isim]

  • Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke

    Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal

  • Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler

[halk ağzında]

  • Sürme (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ise tutmak
  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar

Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

[kimya]

  • Silisyum elementinin simgesi

İRS (Kelime Kökeni: Arapça irs̱)

[isim]

[eskimiş]

[biyoloji]

  • Kalıtım

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi

ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)

[isim]

[matematik]

  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır

[isim]

[eskimiş]

  • Kök, asıl, temel, esas
  • Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer

    Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay

[askerlik]

  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü

ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)

[isim]

[eskimiş]

  • Alt
  • Aşağı

GRİ (Kelime Kökeni: Fransızca gris)

[isim]

  • Kül rengi, boz renk, demir rengi, demirî

[sıfat]

  • Bu renkte olan

Birleşik Kelimeler: gri pasaport, açık gri, koyu gri, gümüş grisi, kum grisi, kurşun grisi

SİZ

[zamir]

  • Çokluk ikinci kişi zamiri
  • Bir kişiye saygı ve incelik belirtisi olarak kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • siz bilirsiniz
  • sizden
  • sizden iyi olmasın
  • size (veya sizlere) ömür
  • size doyum olmaz
  • siz sağ olun

Birleşik Kelimeler: sizli bizli

SÜRÜ

[isim]

  • Evcil hayvanlar topluluğu

    Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay

  • Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü

    Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Birlikte yaşayan hayvan topluluğu

[mecaz]

  • Yönlendirilebilen insan topluluğu

    Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüden ayrılanı kurt kapar
  • sürüden ayrılmak
  • sürüsüne bereket!
  • sürüyü güden kurdu görür

Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü

GÜR

[sıfat]

  • Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran

    Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi. - Ömer Seyfettin

  • Bol, verimli, feyyaz

    Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: gürsoluk

GİZ

[isim]

  • Sır

    O gün çözer gibi olmuştu Kütahya çinilerindeki dipdiri renklerin gizini. - Necati Cumalı

[isim]

[denizcilik]

  • Yelken gemilerinde mizana direği denilen kıç direkte eğik duran bayrak sereni

SİF (Kelime Kökeni: İngilizce cost, insurance ve freight sözlerinin kısaltması)

[isim]

[ticaret]

  • İthalatta bir malın bedeli, sigortası ve navlun giderleriyle birlikte olmak üzere maliyeti

GÜZ

[isim]

  • Sonbahar

    Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi. - Osman Cemal Kaygılı

[gök bilimi]

  • 22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim

Birleşik Kelimeler: güz çiğdemi, güz dönemi, güz noktası, ilkgüz

FÜRS

[isim]

[tarih]

  • Eski Fars halkından olan kimse

FRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca frise)

[isim]

  • Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde

[mimarlık]

  • Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz