FEVKALADELİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

FEVKALADELİK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli FEVKALADELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİVLEK14, DEFİLE14, DEVELİ14, ELVEDA14, KADİFE14, VADELİ14, VİDALA14, VALİDE14, ALEVLİ12, EFELİK12, KAFİLE12, KALEVİ12, KEFELİ12, KAVELA12, KAVLAK12, KEFEKİ12, DİLLEK8, DAKİKA8, ELDELİ8, ALKALİ6, KELLİK6, LAKLAK6, LEKELİ6

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)

[isim]

  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses

[mecaz]

  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

DİLLEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Dedikoducu

DAKİKA (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳa)

[isim]

  • Bir saatlik zamanın altmışta biri

    Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş. - Necip Fazıl Kısakürek

  • An, zaman

    Bundan sonra sizi her dakika arayacağım. - Cahit Uçuk

[matematik]

  • Bir derecenin altmışta biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dakikası dakikasına uymamak

Birleşik Kelimeler: dakika başı, o dakika, son dakika, dakikası dakikasına

ELDELİ

[sıfat]

[matematik]

  • Toplama veya çarpmalarda bir sonraki basamağa aktarılan (sayı)

ALEVLİ

[sıfat]

  • Alevi olan, alevlenmiş

[mecaz]

  • Şiddetli, hararetli

    Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz - Halit Fahri Ozansoy

EFELİK

[isim]

  • Efe olma durumu
  • Kabadayılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • efelik etmek

KAFİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāfile)

[isim]

  • Birlikte hareket eden topluluk

    Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy

    Sağımızda yürüyen kafile, yolunu değiştirdi. - Halide Edip Adıvar

[eskimiş]

  • Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü

    Malların ilk kafilesi dün geldi.

KALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳalevī)

[sıfat]

[eskimiş]

[kimya]

  • Alkalik

KEFELİ

[sıfat]

  • Kefesi olan

KAVELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caviglia)

[isim]

[denizcilik]

  • Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama

KAVLAK

[sıfat]

  • Kabuğu dökülmüş

    Kavlak bir ağaç.

  • Güneşten derisi soyulan (kimse)

[isim]

[madencilik]

  • Yer altı boşluklarının tavan ve yan duvarlarında bulunan gevşemiş veya düşebilir kaya parçası

KEFEKİ

[isim]

[mineraloji]

  • Yapılarda kullanılan açık renkli, delikli, hafif, işlenmesi kolay, ateşe dayanıklı bir taş türü

[anatomi]

  • Diş taşı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kefeki tutmak
  • kefekiye dönmek