Fet ile Biten Kelimeler
FET ile biten 18 kelime bulunuyor. Sonu FET olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fet ile başlayan kelimeler. İçinde fet olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
MUHALEFET21
7 Harfli Kelimeler
ZİYAFET18, HİLAFET17, KIYAFET16, NEZAFET16, ZARAFET16, KESAFET14, MARİFET14, LETAFET13
6 Harfli Kelimeler
SAFFET19, HİRFET16, İZAFET15, KÜLFET14, ATIFET13, NASFET13
5 Harfli Kelimeler
İFFET17, ÜLFET13
4 Harfli Kelimeler
AFET10
AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)
-
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
- Kıran
-
Çok kötü
Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin
-
Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı
- Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet
LETAFET (Kelime Kökeni: Arapça leṭāfet)
-
Güzel olma durumu, hoşluk
Evet, bu kadının tebessümünde başka letafet var. - Ahmet Rasim
-
İncelik
Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi diye mırıldandı. - Ömer Seyfettin
ATIFET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭifet)
- İyilik, bağış, kayra, lütuf, ihsan, inayet
- Karşılık beklemeden gösterilen sevgi
NASFET (Kelime Kökeni: Arapça naṣfet)
-
Hakkaniyet
Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. - Atatürk
ÜLFET (Kelime Kökeni: Arapça ulfet)
- Alışma
-
Tanışma, görüşme
Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Dostluk, ahbaplık
Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ülfet etmek
KESAFET (Kelime Kökeni: Arapça kes̱āfet)
- Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Saydam olmama durumu, bulanıklık
Birleşik Kelimeler: nüfus kesafeti
MARİFET (Kelime Kökeni: Arapça maʿrifet)
-
Ustalık, hüner, uzmanlık
Zaten dünyada her şeyin bir izahı vardır ama marifet, onu izah etmesini bilmeli. - Asaf Halet Çelebi
-
Uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş veya davranış
Yaptığın marifeti beğendin mi?
- Bilim, bilgi
- Aracı, ikinci el
Ata Sözleri ve Deyimler
- marifet (veya marifetini) göstermek
- marifet iltifata tabidir
KÜLFET (Kelime Kökeni: Arapça kulfet)
-
Sıkıntı, zorluk
İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur. - Asaf Halet Çelebi
-
Büyük masraf
Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- külfete katlanmak
İZAFET (Kelime Kökeni: Arapça iżāfet)
- Görelik
KIYAFET (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāfet)
-
Giysi
Bu çelişki, kıyafetinin seçimi konusunda onu çıkmaza sokuyordu. - Nermin Bezmen
-
Resmî giysi
Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: kıyafet balosu, kıyafet düşkünü, kıyafetname, kalıp kıyafet, kılık kıyafet, gece kıyafeti
NEZAFET (Kelime Kökeni: Arapça neẓāfet)
- Temizlik, paklık
ZARAFET (Kelime Kökeni: Arapça ẓarāfet)
-
Zariflik
Sadece zarafetinizin, güzelliğinizin karşıdan hayranı olmuştum. - Samim Kocagöz
HİRFET (Kelime Kökeni: Arapça ḥirfet)
- Kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık vb. küçük el sanatları
HİLAFET (Kelime Kökeni: Arapça ḫilāfet)
- Halifelik
İFFET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiffet)
- Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
- Namus