FESATÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FESATÇILIK harflerini içeren 5 harfli 60 kelime bulunuyor. 5 harfli FESATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIFIT16, LAFÇI15, FITIK13, FASIK13, FASIL13, FASLI13, KILIF13, SIFAT13, TIFIL13, ESLAF12, FASET12, FESAT12, KAFES12, ETFAL11, EFLAK11, KEFAL11, ÇIKIT10, ÇIKTI10, KILIÇ10, SIKÇA10, SAÇLI10, SAÇIK10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇITAK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇALTI9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KALIÇ9, LAKÇI9, SEÇAL9, TIKAÇ9, TAÇLI9, ASILI8, ISLIK8, KISIT8, SIKIT8, ASLIK7, ASKLI7, ATILI7, ISLAK7, ISKAT7, KASIT7, KASLI7, SALIK7, SAKLI7, SAKIT7, ALTES6, ALTIK6, ITLAK6, KITAL6, KATLI6, KASET6, KALIT6, KESAT6, KETAL5

KETAL

[isim]

  • Çirişli bir tür parlak bez

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)

[isim]

  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  • Bu unvanı taşıyan kimse

ALTIK

[isim]

[mantık]

  • Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur

ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Salıverme, koyuverme
  • Genelleme

KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Vuruşma, birbirini öldürme
  • Savaş

KATLI

[sıfat]

  • Katlanmış, bükülmüş

    Katlı mendilleri dolaba koydu.

  • Katı veya katları olan

    Çok katlı apartmanlarda oturanlar arasında zıtlaşmalar olağan oldu. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: katlı kur, çok katlı otopark, üç katlı

KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)

[isim]

  • İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu

Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset

KALIT

[isim]

[hukuk]

  • Miras

    Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey

[mecaz]

  • Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi

KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)

[isim]

  • Alışverişte durgunluk

    Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım

  • Yokluk, kıtlık

ASLIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

ASKLI

[sıfat]

[bitki bilimi]

  • Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

ATILI

[sıfat]

  • Atılmış, ertelenmiş, tehirli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılı bulunmak

ISLAK

[sıfat]

  • Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

    Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış

    Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin

ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşürme, aşağı atma
  • Düşürülme

[din bilgisi]

  • Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)

[isim]

  • Amaç, istek, maksat

    Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak

  • Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi isteme, kötü niyet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kastı olmak

Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast