FEODALİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FEODALİZM harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli FEODALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FİLOZ15, OFLAZ15, DEFOL14, FODLA14, FALEZ14, İZAFE14, LAFZİ14, EFDAL13, FEDAİ13, İFADE13, DİZEM11, DİZME11, DEİZM11, DİZEL10, OLMAZ10, DOLMA9, DOLAM9, İZLEM9, İZOLE9, İLZAM9, MODEL9, ZALİM9, ALİZE8, DEMLİ8, DİLME8, İZALE8, İDAME8, İDEAL7, AMELİ6, İMALE6, MAİLE6

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

İDEAL (Kelime Kökeni: Fransızca idéal)

[isim]

[felsefe]

  • Ülkü

    Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır. - Aka Gündüz

[sıfat]

  • Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan

    Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır. - Şevket Rado

[sıfat]

  • Uygun

    Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer. - Ayşe Kulin

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)

[isim]

[coğrafya]

  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize

DEMLİ

[sıfat]

  • Çok demlenmiş, koyu (çay)

DİLME

[isim]

  • Dilmek işi
  • Dört köşe uzunlamasına kesilmiş ağaç

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu

İDAME (Kelime Kökeni: Arapça idāme)

[isim]

[eskimiş]

  • Sürdürme, devam ettirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idame ettirmek

DOLMA

[isim]

  • Dolmak işi

    Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı. - İhsan Oktay Anar

  • Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek

    Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

  • Doldurularak yapılan

    Dolma arazi.

[argo]

  • Yalan, hile, dalavere

[argo]

  • Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar

    Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz. - Muzaffer Uyguner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dolma yutmak

Birleşik Kelimeler: dolma biber, dolma kalem, dolma otu, ağızdan dolma, kulaktan dolma, yalancı dolma, zeytinyağlı dolma, bamya dolması, biber dolması, domates dolması, ekmek dolması, kabak dolması, salatalık dolması, uskumru dolması, yaprak dolması

DOLAM

[isim]

  • Dolama işinin her defası

    Bu sargı ancak üç dolam dolanabilir.

[sıfat]

  • Bir kez dolanacak miktarda olan

    Beş dolam kuşak.

İZLEM

[isim]

  • İzleme işi, izleme, takip
  • Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji

İZOLE (Kelime Kökeni: Fransızca isolé)

[sıfat]

  • Yalıtılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izole etmek

Birleşik Kelimeler: izole bant

İLZAM (Kelime Kökeni: Arapça ilzām)

[isim]

  • Cevap veremez duruma getirme, susturma
  • Herhangi bir iş yerinin gelirlerini toplama işini üzerine alma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilzam etmek

MODEL (Kelime Kökeni: Fransızca modèle)

[isim]

  • Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
  • Bir özelliği olan nesne veya kişi

    Sadakat modeli.

  • Biçim

    Bu elbisenin modelini beğenmedim.

  • Giysi örneklerini içinde toplayan dergi

    Bu biçimi modelden aldık.

  • Otomobil vb.nde tip

    Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı. - Necati Cumalı

  • Benzer

    Bu çocuk babasının küçük bir modeli.

  • Örnek olmaya değer kimse veya şey, örnek, paradigma
  • Manken

    Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler. - Refik Halit Karay

  • Tasarlanan ürünün tanıtım veya deneme amacıyla üretilen ilk örneği, prototip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • model çıkarmak

Birleşik Kelimeler: model salonu, canlı model