Fe ile Biten 6 Harfli Kelimeler

FE ile biten 6 harfli 12 kelime bulunuyor. Sonu FE olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fe ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Fe olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VAZİFE21, HAŞEFE19, HURAFE17, SAHİFE17, HALİFE16, PARAFE16, ŞEREFE15, KÜNEFE14, KADİFE14, MESAFE14, LATİFE12, TARİFE12

LATİFE (Kelime Kökeni: Arapça laṭīfe)

[isim]

  • Şaka

Ata Sözleri ve Deyimler

  • latife etmek
  • latife götürmek
  • latife latif gerek

TARİFE (Kelime Kökeni: Arapça taʿrife)

[isim]

  • Fiyat gösteren çizelge

    Pazar ruhsatları tarifesi hakikaten ağırdır. - Nazım Hikmet

  • Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge

    Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri. - Behçet Necatigil

  • Tanıtmalık

    Bir ilacın tarifesi.

Birleşik Kelimeler: lüks tarife, tam tarife, gümrük tarifesi

KÜNEFE

[isim]

  • Sıcak yenilen bir tür peynirli tel kadayıf

KADİFE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭīfe)

[isim]

  • Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş, velur

    Kadifeye benzer dokumalı pahalı kumaştan paltolarını omuzlarına atmışlar. - Cahit Külebi

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış

    Kadife bir mahfazayı usulcacık karısının yastığının altına koydu. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadife gibi

Birleşik Kelimeler: kadife çiçeği, kadife devrim, kadife elli, topkadife

MESAFE (Kelime Kökeni: Arapça mesāfe)

[isim]

  • Ara, aralık, uzaklık

    Etrafı görememek, belki gözleri oyalayacak şeyleri bulamamak bu mesafeye sabır tüketen bir uzayış verdi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]

  • İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet

[matematik]

  • Uzaklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesafe almak
  • mesafe bırakmak (veya koymak)
  • mesafe katetmek

Birleşik Kelimeler: kısa mesafe, baraj mesafesi, fren mesafesi

ŞEREFE (Kelime Kökeni: Arapça şerefe)

[isim]

  • Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer

    İstanbul'un kandilleri bile yanmayan şerefelerinde eski ışıkları arar. - Ruşen Eşref Ünaydın

HALİFE (Kelime Kökeni: Arapça ḫalīfe)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse

[tarih]

  • Hükümdar

[tarih]

  • Osmanlı padişahlarının kullandıkları unvanlardan biri
  • Babıali kalemlerinde kâtip

[mecaz]

  • Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse

    O, ustalarının postunda oturan bir sanat halifesiydi. - Memduh Şevket Esendal

HURAFE (Kelime Kökeni: Arapça ḫurāfe)

[isim]

[din bilgisi]

  • Dine sonradan girmiş yanlış inanç

    Bilhassa kadınlar arasında hurafeye inanç fazla buralarda. - Fikret Otyam

SAHİFE (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥīfe)

[isim]

[eskimiş]

  • Sayfa

HAŞEFE (Kelime Kökeni: Arapça ḥāşefe)

[isim]

[eskimiş]

[bitki bilimi]

  • Başçık

VAZİFE (Kelime Kökeni: Arapça vaẓīfe)

[isim]

  • Ödev

    Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum? - Ahmet Muhip Dranas

  • Görev

    Nedim bugün vazifesine geç geldi. - Aka Gündüz

[eskimiş]

  • Günlük ücret, yevmiye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vazife etmek
  • vazife görmek
  • vazifesi mi?
  • vazifesinden olmak

Birleşik Kelimeler: vazife kurbanı, vazife şehidi, ahlaki vazife, son vazife, vatani vazife