FAZLACA ile Oluşan Kelimeler (FAZLACA Kelime Türetme)
FAZLACA harflerinden oluşan 24 kelime bulunuyor. FAZLACA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fazlaca kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
FAZLACA19
5 Harfli Kelimeler
FAZLA14, LAZCA11, ALAZA8, ALACA8
4 Harfli Kelimeler
ZAAF13, AZCA10, AFAL10, ALFA10, FAAL10, ALAZ7, LAZA7
3 Harfli Kelimeler
FAZ12, FAL9, LAF9, CAZ9, AZA6, LAZ6, ALA3
2 Harfli Kelimeler
AF8, FA8, AZ5, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
ÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
-
İyi, pekiyi, daniska
Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
- Alabalık
- Açık kestane renginde olan, ela (göz)
- Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)
-
Üye
Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin
-
Vücut parçası, organ
Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: murahhas aza
LAZ
- Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse
ALAZ
- Alev, yalaz
Birleşik Kelimeler: alaz alaz
LAZA
- Bal koymaya yarayan küçük tekne
ALAZA
- Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb
ALACA
- Çorum iline bağlı ilçelerden biri
- Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala
- İki veya daha çok renkli
- Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
- Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez
-
Ağaçta ilk olgunlaşan meyve
Bu incirin alacasını ben yedim.
- Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaca düşmek
Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
FAL (Kelime Kökeni: Arapça fāl)
-
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı
Ben bütün fallara, bütün rüyalara, bütün itikatlara inanırım. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- fala bakmak
- fal açmak (veya bakmak)
Birleşik Kelimeler: falname, fal taşı, bakla falı, el falı, kahve falı, papatya falı
LAF (Kelime Kökeni: Farsça lāf)
-
Söz, lakırtı
Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf. - Etem İzzet Benice
-
Sonuçsuz, yararı olmayan söz
Onun söyledikleri laftan ibaret.
- Konuşma
-
Konu, mevzu, bahis
Lafı değiştirdi.
-
`Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok` anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz
Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!
- Dedikodu
Ata Sözleri ve Deyimler
- lafa başlamak
- lafa boğmak
- laf açmak
- lafa dalmak
- lafa karışmak
- laf altında kalmamak
- laf anlamaz
- laf anlatmak
- laf aramızda
- laf atmak
- lafa tutmak
- laf çakmak (veya çarptırmak veya dokundurmak)
- laf çıkarmak
- laf çıkmak
- laf dinlemek
- laf düşmemek
- laf etmek
- laf geçirmek
- laf gelmek
- laf getirmek
- laf götürmek
- lafı ağzına tıkamak
- lafı ağzında bırakmak
- lafı ağzında gevelemek
- lafı ağzında kalmak
- lafı ağzından almak
- lafı bağlamak
- lafı çevirmek
- lafı dağıtmak
- lafı değiştirmek
- lafı dolandırmak
- lafı döndürüp dolaştırmak
- lafı edilmek
- lafı geçmek
- lafı kesmek
- lafı kıçından anlamak
- lafı kıçından dinlemek
- lafı kısa kesmek
- lafı mı olur?
- lafına gelmek
- lafını (veya lafınızı) balla kestim (veya kesiyorum)
- lafını bilmek
- lafını esirgememek (veya sakınmamak)
- lafını etmek
- lafını geri almak
- lafını kesmek
- lafını yabana atmamak
- lafını yedirmek
- lafını yemek
- lafı sulandırmak
- lafı tartmak
- lafı uzatmak
- laf işitmek
- laf kaynayıp gitmek
- laf lafı açar
- lafla peynir gemisi yürümez
- laf ola beri gele!
- laf olmak
- laf olsun âdet yerini bulsun
- laf oturtmak
- laf söyledi bal kabağı!
- lafta kalmak
- laftan anlamak
- laf taşımak
- laf torbaya girmez
- laf tutmak
- laf yakıştırmak
- laf yapmak
- laf yetiştirmek
- laf yok!
Birleşik Kelimeler: laf cambazı, laf ebesi, laf kalabalığı, laf salatası, lafügüzaf, boş laf, iri laf, kuru laf, çocuk lafı
CAZ (Kelime Kökeni: İngilizce jazz)
-
Başlangıçta Kuzey Amerika zencilerine aitken sonraları bütün dünyada benimsenen bir müzik türü
Onlar alaturka dinlemek istiyor, siz caz dinlemek istiyormuşsunuz. - Çetin Altan
-
Bu müziği çalan orkestra
Bunun lüks bir lokantası olacak hatta ileride bir caz bile temin edilecekti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- caz yapmak
Birleşik Kelimeler: cazbant, caz takımı, teneke caz, toplu caz