FAZİLET Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
FAZİLET harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli FAZİLET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fazilet ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Fazilet olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FAİZ13,
ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)
- Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek
ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç
- Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
-
Maşa
Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- alet etmek
- alet işler, el övünür
- alet olmak
Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)
-
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
Etil klorür.
Birleşik Kelimeler: etil alkol
ETLİ
- İçinde et bulunan
-
Eti çok olan
Etli koyun.
-
Dolgun, kalın
Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yenecek kısmı çok olan (meyve)
Etli, lezzetli bir zeytin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- etliye sütlüye karışmamak
Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide
ELTİ
- Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
- elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz
Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü
ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)
- Seçkin
LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)
- Şarkı
TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)
- İkinci derecede olan, ikincil
Birleşik Kelimeler: tali yol
TELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tela)
- Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez
AZİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿazl)
- Görevden alma
Birleşik Kelimeler: azledilmek, azletmek, azlolunmak
AZİT (Kelime Kökeni: Fransızca azide)
- Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler
AZEL
- Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol
TAZE (Kelime Kökeni: Farsça tāze)
-
Bozulmamış, bayatlamamış olan
Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
Yüzü taze, taravetli ve güzeldi. - Memduh Şevket Esendal
-
Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu. - Memduh Şevket Esendal
-
Yeni, zamanı geçmemiş
Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Genç kadın
Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- taze ot görmüş eşek gibi
Birleşik Kelimeler: taze fasulye, tazekan, taze para, taze soğan, her dem taze, terütaze
ZİLE
- Tokat iline bağlı ilçelerden biri