FASSALLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
FASSALLIK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli FASSALLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FASIK13,
ALLIK
-
Al olma durumu
Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus
- Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya
KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))
- Kalın biçilmiş uzun tahta
- Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta
-
Kaba, anlayışsız kimse, kereste
Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalas gibi
Birleşik Kelimeler: denge kalası
SKALA (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)
-
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
Akımölçerin skalası.
- Çeşitlilik
- Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
- Gam
Ata Sözleri ve Deyimler
- skala yapmak
SALAK
-
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)
Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin? - Ayla Kutlu
SAKAL
-
Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü
Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti. - Falih Rıfkı Atay
- Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü
- Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
- sakalı bitmek
- sakalı değirmende ağartmamak
- sakalı ele vermek (veya kaptırmak)
- sakalım yok ki sözüm dinlensin
- sakalına ak (veya kır) düşmek
- sakalına göre tarak vurmak
- sakalına gülmek
- sakalına kar yağmak
- sakalının altına girmek
- sakalı saydırmak
- sakal oynatmaz
Birleşik Kelimeler: sakal fırçası, aksakal, çatal sakal, çember sakal, değirmi sakal, didon sakal, kaba sakal, keçi sakal, köse sakal, top sakal, erkeçsakalı, keçisakalı, tekesakalı
ASLIK
- Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
ASKLI
- Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)
ISLAK
-
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin
KASLI
- Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)
- Bir tür Güney Amerika dansı
- Bu dansın müziği
SALLI
-
Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
Sallı bir yapı.
SALIK
- Tavsiye
- Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
Ata Sözleri ve Deyimler
- salık vermek
Birleşik Kelimeler: alık salık
SAKLI
-
Saklanmış olan
En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Elde tutulan, mahfuz
Her hakkı saklıdır.
- Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
-
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi
Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: saklı yazı
KISSA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣṣa)
-
Ders çıkarılması gereken anlatı, olay
Babam, beni ve kız kardeşimi yanına çağırıp birtakım mucize ve keramet kıssaları anlatmayı da severdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: kıssadan hisse
KISAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣāṣ)
-
Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma
Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısas etmek
Birleşik Kelimeler: kısasa kısas
- Kıssalar, hikâyeler, öyküler