FARS ile Oluşan Kelimeler (FARS Kelime Türetme)
FARS harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. FARS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fars kelimesinin anlamı nedir? Fars ile başlayan kelimeler. İçinde fars olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
4 Harfli Kelimeler
FARS11,
3 Harfli Kelimeler
FAS10, SAF10, FAR9, RAF9
2 Harfli Kelimeler
AF8, FA8, AS3, AR2, RA2
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
RA
- Radyum elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
FAR (Kelime Kökeni: Fransızca phare)
-
Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
Taksi yaklaşırken farların ışıkları gittikçe güçlenerek yukarılara doğru tırmandı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kısa far, uzun far, sis farı
-
Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
Uzun ve kıvırcık kirpiklerini göz kapaklarına kadar sürdüğü farla boyadı. - Cahit Uçuk
RAF (Kelime Kökeni: Arapça reff)
-
Üstüne öteberi koymak için duvara veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha
Nuran, etajerin orta rafından büyük bir kartpostal albümü aldı. - Mahmut Yesari
Ata Sözleri ve Deyimler
- rafa koymak (veya kaldırmak)
Birleşik Kelimeler: raf ömrü, açık raf, köşe rafı
SAF (Kelime Kökeni: Arapça ṣaff)
-
Dizi, sıra
Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı. - Ercüment Ekrem Talu
- Grup
Ata Sözleri ve Deyimler
- saf bağlamak
- saf değiştirmek
- saflara ayırmak
- saf tutmak
Birleşik Kelimeler: saf dışı
-
Katıksız, arı(I), katışıksız, halis, has
Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil
Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır. - Reşat Nuri Güntekin
-
İyi niyetli, art niyetsiz
Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: safderun, safdil, safkan, saf su
FARS (Kelime Kökeni: Fransızca farce)
-
Güldürü
Eser konu bakımından eski farslar gibi bir toplamadır. - Fahir İz
- İran'ın güneybatısında yaşayan halk veya bu halkın soyundan olan kimse
SARF (Kelime Kökeni: Arapça ṣarf)
- Harcama, tüketme, kullanma
- Dil bilgisi, yapı bilgisi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarf etmek