FARMAKOPE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FARMAKOPE harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli FARMAKOPE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FRAPE15, PRAFA15, PARAF15, AMORF13, FORMA13, FERMA12, KOFRA12, EFKAR11, KOPMA11, POMAK11, AMPER10, KRAMP10, KAPMA10, OPERA10, POKER10, PERMA10, RAMPA10, AKREP9, PARKA9, PARKE9, AROMA7, KOMAR7, KROME7, MAKRO7, KREMA6, KAMER6, KARMA6, MARKE6, MARKA6, MERAK6, RAMAK6, RAKAM6

KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)

[isim]

  • Bir tür yumurtalı süt tatlısı
  • Kaymak
  • Kevgirden geçirilmiş sütle koyulaştırılmış çorba

KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı

KARMA

[isim]

  • Karmak işi

[sıfat]

  • Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit

    Karma futbol takımı.

Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren

MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)

[sıfat]

[spor]

  • `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)

[isim]

  • Resim veya harfle yapılan işaret
  • Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
  • Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret

[mecaz]

  • Tanınmış ürün, saygın kişi vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marka giymek
  • marka olmak

Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka

MERAK (Kelime Kökeni: Arapça merāḳ)

[isim]

  • Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek

    Biraz sonra yine bazı sesler işittim / Merak ile merdivenin başına gittim - Enis Behiç Koryürek

  • Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği

    Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır. - Reşat Nuri Güntekin

  • Düşkünlük, heves

    Meslek dışında biricik merakı, kendi tabiriyle hobisi fotoğrafçılıktı. - Haldun Taner

  • Kaygı, tasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meraka düşmek
  • meraka sokmak
  • merak etmek
  • merak getirmek
  • merakına dokunmak
  • merakından çatlamak
  • merakını mucip olmak
  • merakını uyandırmak
  • merak olmak
  • merak sarmak (veya duymak veya salmak)
  • merakta bırakmak
  • merakta kalmak
  • meraktan çatlamak
  • meraktan ölmek

Birleşik Kelimeler: kırkmerak

RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)

[isim]

  • `Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer

    Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat

RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)

[isim]

[matematik]

  • Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri

    0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

  • Bu işaretlerle yazılmış sayı

    Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Nicelik, miktar

    Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.

Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları

AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)

[isim]

  • Hoş koku

KOMAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 metre boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)

KROME (Kelime Kökeni: Fransızca chromé)

[sıfat]

  • Kromdan yapılmış veya kromla kaplanmış

    Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay

MAKRO (Kelime Kökeni: Fransızca macro)

[sıfat]

  • Büyük, geniş, mikro karşıtı

AKREP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳreb)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akrep gibi

Birleşik Kelimeler: su akrebi

[isim]

  • Saatin iki ibresinden küçüğü

    Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı

PARKA (Kelime Kökeni: Fransızca parka)

[isim]

[askerlik]

  • Genellikle askerin açık hava eğitimi ve manevra sırasında giydiği soğuğa karşı koruyucu, başlıklı bir tür üstlük
  • Genellikle gençlerin giydiği başlıklı bir tür üstlük

PARKE (Kelime Kökeni: Fransızca parquet)

[isim]

  • Konut, iş yeri vb. yerlerin tabanını döşemek için çeşitli boyutlarda, ince, uzunca tahta parçalarının veya yapay malzemenin belirli bir düzene göre yerleştirilmesiyle yapılan döşeme
  • Bu döşemede kullanılan, aynı boydaki küçük tahta parçası

    Ön tarafta parke, laminant gibi inşaat malzemeleri satan bir dükkân olmalıydı. - Osman Aysu

  • Parke taşı

    İstasyon caddesinin bozuk parkeleri boyunca yürüyüp gidiyor. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: parke taşı