FARMAKODİNAMİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
FARMAKODİNAMİK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli FARMAKODİNAMİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FORMİKA15,
ARANMAK
-
Arama işine konu olmak
Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra
-
İsteklisi bulunmak
Çok aranan bir kitap.
-
Eksikliği duyulmak
Bugünlerde soba aranıyor.
- Kendi kendine bir şeyler aramak
-
Şart koşulmak
Asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. - Anayasa
-
Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek
Sen aranıyorsun âdeta.
- Kendisine eş veya sevgili aramak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aranıp taranmak
KANAMAK
- Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek
- Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanayan yara olmak
KARAMAN
- Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu
- Orta Anadolu'da yetiştirilen, kuyruğu iri ve yağlı bir tür koyun
Birleşik Kelimeler: akkaraman, morkaraman, güney karamanı
KARAMAK
-
Hor görmek
Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme - Karacaoğlan
- Karalamak, kara çalmak, lekelemek
- Kötülemek, yermek
MAKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maccherone)
- İrmik veya una yumurta karıştırılarak hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur
- Bu hamurdan yapılan yemek
- İtalyan lireti
Birleşik Kelimeler: burgu makarna, çubuk makarna, fırında makarna, fiyonk makarna, kıymalı makarna, salçalı makarna, şerit makarna, yüksük makarna, düdük makarnası
ARMONİK (Kelime Kökeni: Fransızca harmonique)
- Armoni ile ilgili olan
-
Armonika
Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu. - Mahmut Yesari
AKRONİM (Kelime Kökeni: Fransızca acronyme)
- Kısma ad
MİNORKA (Kelime Kökeni: İngilizce minorca)
- Genellikle siyah tüylü, balta veya gül ibikli yumurta tavuğu
MAKRAMA
- Mahrama
OKRAMAK
- Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek
ONARMAK
-
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
Bozuk bir saati onardı.
- Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
- İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak
ADANMAK
- Adama işine konu olmak
DİNAMİK (Kelime Kökeni: Fransızca dynamique)
-
Canlı, etkin, hareketli
Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit
- Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı
- Devimsel
- Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi
Birleşik Kelimeler: dinamik analiz
MANİDAR (Kelime Kökeni: Arapça maʿnī + Farsça -dār)
-
Anlamlı
Soruyu soruşum da ses tonum da manidardı. - Ahmet Ümit
DONAMAK
- Süslemek, tezyin etmek