FARFARACILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
FARFARACILIK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli FARFARACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FALCI15,
ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- İri taneli bezelye
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)
-
Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
-
Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
Yargıç kararı.
-
Bu yargıyı bildiren belge
Mahkeme kararını aldı.
- Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
-
Değişmez olma
Havanın hiç kararı yok.
-
Tam ölçüsünde, ne az ne çok
Yemeğin tuzu karar.
- Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş
Ata Sözleri ve Deyimler
- karara bağlamak
- karara kalmak
- karar almak
- karar altına almak
- karara varmak
- karar bulmak
- kararında bırakmak
- karar kılmak
- karar vermek
Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı
KARLI
-
Üstünde kar bulunan
Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü
-
Kar yağan
Kışın çok karlı, tipili günlerinden başka günlerini günahı kadar sevmezdi. - Osman Cemal Kaygılı
-
Kârı olan, kazançlı
Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: kârlı iş
KILIR
- Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)
LIKIR
- Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses
Birleşik Kelimeler: lıkır lıkır
ACARA
- Acar
ALACA
- Çorum iline bağlı ilçelerden biri
- Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala
- İki veya daha çok renkli
- Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
- Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez
-
Ağaçta ilk olgunlaşan meyve
Bu incirin alacasını ben yedim.
- Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaca düşmek
Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası
ARACI
- Ara bulucu
- İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta
- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador
- İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği
Ata Sözleri ve Deyimler
- aracı koymak
Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı
KALCI
- Kal işi yapan kimse
KIRCA
-
Hafif kırlaşmış
Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi. - Memduh Şevket Esendal
CARLI
-
Car (II) giymiş olan
Köyün sokaklarında elleri carlı, peştamallı köylüleri kovalıyordu. - Ömer Seyfettin
ARICI
- Bal almak için arı yetiştiren kimse
ACILI
-
Acı katılmış olan
Acılı tarhana.
-
Acısı olan, kederli
Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur. - Adalet Ağaoğlu