FARAZİYE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
FARAZİYE harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli FARAZİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FRİZ13,
İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)
-
Eğreti, ödünç
Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa
- Eğreti verme, ödünç verme
ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)
- Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça
AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)
-
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
Memleket saat ayarı.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.
-
Değer, derece
Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayar almak
- ayar etmek
- ayar vermek
Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı
RİYA (Kelime Kökeni: Arapça riyā)
- İkiyüzlülük
YARA
-
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet
-
Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
Geminin omurgasındaki yara.
- Vücutta işlemekte olan çıban
-
Dert, üzüntü, acı
Bu yarayı deşmeyin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yara açmak
- yara almak
- yara işlemek
- yara kapanmak
- yarasını deşmek
- yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- yaraya merhem olmak
- yaraya tuz biber ekmek
- yarayı tazelemek
Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası
ARAZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraż)
- İlinek
-
Belirti
Bu hastalığın gösterdiği çeşitli araz üzerindeki sayısız müşahedelerim bana bir nevi pratik ihtisas temin etmişti. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirtiler
AZAR (Kelime Kökeni: Farsça āzār)
- Paylama
Ata Sözleri ve Deyimler
- azar işitmek
RİZE
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
ZİRA (Kelime Kökeni: Farsça zīrā)
-
Çünkü
Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor. - Nazım Hikmet
ZARA
- Sivas iline bağlı ilçelerden biri
AYAZ
-
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti - Behçet Necatigil
- Çok soğuk hava
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayaza çekmek
- ayazda kalmak
- ayaz kesmek
- ayaz paşa kol geziyor
- ayaz vurmak
Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çınayaz
ZİYA (Kelime Kökeni: Arapça żiyāʾ)
-
Işık
Dışarıda, batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor. - Refik Halit Karay
ZAYİ (Kelime Kökeni: Arapça żāyiʿ)
- Kaybolma, yitme
- Kayıp
- Yok olmuş, elden çıkmış, mahvolmuş
- İşe yaramayan, yararsız, boş
Ata Sözleri ve Deyimler
- zayi etmek
- zayi olmak
ARİF (Kelime Kökeni: Arapça ʿārif)
-
Çok anlayışlı ve sezgili (kimse)
Anadolu'da arif derler, bir halk yetişmişi vardır. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- arif olan anlar (veya anlasın)
Birleşik Kelimeler: tecahülüarif
ARAF (Kelime Kökeni: Arapça aʿrāf)
- İslam inancına göre cennet ile cehennem arasında bir yer