FAİZCİ ile Oluşan Kelimeler (FAİZCİ Kelime Türetme)
FAİZCİ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. FAİZCİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Faizci kelimesinin anlamı nedir? Faizci ile başlayan kelimeler. İçinde faizci olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
FAİZCİ18
5 Harfli Kelimeler
İZAFİ14
4 Harfli Kelimeler
FAİZ13, ACİZ10, İZCİ10, İCAZ10, CAİZ10
3 Harfli Kelimeler
FAZ12, AFİ9, İFA9, CAZ9
2 Harfli Kelimeler
AF8, FA8, AZ5, İZ5
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
AFİ (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Gösteriş, çalım, caka
Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak, diyordum. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- afi kesmek (veya satmak veya yapmak)
İFA (Kelime Kökeni: Arapça īfāʾ)
- Bir işi yapma, yerine getirme
- Ödeme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifa etmek
CAZ (Kelime Kökeni: İngilizce jazz)
-
Başlangıçta Kuzey Amerika zencilerine aitken sonraları bütün dünyada benimsenen bir müzik türü
Onlar alaturka dinlemek istiyor, siz caz dinlemek istiyormuşsunuz. - Çetin Altan
-
Bu müziği çalan orkestra
Bunun lüks bir lokantası olacak hatta ileride bir caz bile temin edilecekti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- caz yapmak
Birleşik Kelimeler: cazbant, caz takımı, teneke caz, toplu caz
ÂCİZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāciz)
-
Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz
İhtiyar imparatorluk, bu genç devlet karşısında âcizdi. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Beceriksiz
Ne âciz heriflermiş, iki yıl daha dayanamazlar mıydı? - Refik Halit Karay
-
Güçsüz veya beceriksiz bir biçimde
Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu. - Halide Edip Adıvar
-
Alçak gönüllülük gösteren kimsenin kendisinden söz ederken söylediği söz
Biraz sonra Gazi yanına seryaveri Salih Bey'in yaveri Muzaffer Bey'i ve âcizi alarak otomobile bindi. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- âciz kalmak
- âcizleri
Birleşik Kelimeler: abdiâciz
-
Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük
Kendimde mukavemet yerine zaaf, taarruz yerine aciz, mücadele yerine gevşeklik hissediyorum. - Etem İzzet Benice
-
Beceriksizlik
Aczini bilmek de bir meziyettir. - Ömer Seyfettin
- Kişinin ve kuruluşun borcunu vaktinde ödeyememesi durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- aciz içinde olmak
- acze düşmek
İZCİ
- İz güderek aradığını bulabilen kimse, keşşaf
-
Dayanışma ve yardımlaşma duygularını geliştirmek, ruhça ve bedence güçlendirilmek için kamplarda ve okullarda eğitilen genç
Tam bu sırada, sokağın başından bir izci alayı sökün etti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
İCAZ (Kelime Kökeni: Arapça iʿcāz)
- Az sözle çok şey anlatma
CA
- Kalsiyum elementinin simgesi
FAZ (Kelime Kökeni: Fransızca phase)
- Elektrik geriliminde evre
Birleşik Kelimeler: faz kalemi, çok fazlı, iki fazlı, tek fazlı
FAİZ (Kelime Kökeni: Arapça fāʾiż)
- İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
- Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli
Ata Sözleri ve Deyimler
- faize yatırmak (veya vermek)
Birleşik Kelimeler: faiz fiyatı, faiz haddi, faiz oranı, basit faiz, bileşik faiz, temerrüt faizi
İZAFİ (Kelime Kökeni: Arapça iżāfī)
- Göreceli
Birleşik Kelimeler: izafi değer
FAİZCİ
- Tefeci