FABRİKACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

FABRİKACI harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli FABRİKACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FACİA14, BAFRA13, FARBA13, FIKRA12, FIRKA12, ABACI11, AFAKİ11, BARCI11, FİRAK11, FAKİR11, KAFİR11, BACAK10, İCBAR10, ARACI9, KIRCA9, BAKIR8, KIRBA8, ARABİ7, BARAK7, BARKA7, BAKİR7, KİBAR7, KABİR7

ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)

[isim]

  • Arapça

[sıfat]

  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi

BARAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Tüylü, kıllı çuha
  • Bir cins tüylü av köpeği

BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)

[isim]

  • Büyük sandal

BAKİR (Kelime Kökeni: Arapça bākir)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
  • El değmemiş, kullanılmamış
  • İşlenmemiş (toprak)
  • Eskimemiş, yıpranmamış, yeni

KİBAR (Kelime Kökeni: Arapça kibār)

[sıfat]

  • Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

    İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Soylu, köklü (kimse, aile)

    Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, ulular

Birleşik Kelimeler: kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı

KABİR (Kelime Kökeni: Arapça ḳabr)

[isim]

  • Mezar

    Ve serin serviler altında kalan kabrinde / Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: kabir azabı, kabir suali, Anıtkabir

BAKIR

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)

[sıfat]

  • Bu elementten yapılmış

    Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakır çalmak

Birleşik Kelimeler: bakır alaşımı, bakır çalığı, bakır kaplama, bakır oksit, bakır pası, bakır rengi, bakır sülfat, bakır taşı, bakır tuzu, dişi bakır, erkek bakır

KIRBA (Kelime Kökeni: Arapça ḳirba)

[isim]

[eskimiş]

  • Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara

    Cesaretini toplamak için küçük kırbasına şarap doldurmayı unutmamıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]

  • Çok su içen kimse

[halk ağzında]

  • Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık

ARACI

[isim]

  • Ara bulucu
  • İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta

[ticaret]

  • Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador

[ekonomi]

  • İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aracı koymak

Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı

KIRCA

[sıfat]

  • Hafif kırlaşmış

    Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi. - Memduh Şevket Esendal

BACAK

[isim]

[anatomi]

  • Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü

    Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu. - Peyami Safa

[anatomi]

  • Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ
  • Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak

    İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar. - Lâtife Tekin

  • İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bacağına geçirmek
  • bacak bacak üstüne atmak
  • bacak kadar
  • bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
  • bacakları kopmak
  • bacaklarını uzatmak
  • bacakları tutmaz olmak

Birleşik Kelimeler: bacakkalemi, bacakkıran, alabacak, baldır bacak, bastıbacak, karabacak, kılıç bacak, takma bacak, ayıbacağı

İCBAR (Kelime Kökeni: Arapça icbār)

[isim]

[eskimiş]

  • Zorlama, zorunda bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icbar etmek

ABACI

[isim]

  • Aba yapan veya satan kimse
  • Abadan giyecek yapan veya satan kimse

[sıfat]

[mecaz]

  • Asalak

[halk ağzında]

  • Bedavacı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abacı kebeci (ara yerde) sen neci?

AFAKİ (Kelime Kökeni: Arapça āfāḳī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gereksiz, önemsiz (söz)

    Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık. - Ahmet Rasim

  • Bir kaynağa dayanmayan, hayalî

BARCI

[isim]

  • Bar işleten kimse