Fa ile Biten Kelimeler
FA ile biten 45 kelime bulunuyor. Sonu FA olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Fa kelimesinin anlamı nedir? Fa ile başlayan kelimeler. İçinde fa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
MÜTEVEFFA30,
8 Harfli Kelimeler
AYNISEFA18, KURUKAFA16
7 Harfli Kelimeler
MUSAFFA22, MUKAFFA21, MANKAFA14
6 Harfli Kelimeler
BİVEFA20, ZÜRAFA17, ZÜREFA17, ISTIFA15, İNDİFA14, İSTİFA13, MALAFA13, İRTİFA12, İNTİFA12, İKTİFA12, KARAFA12
5 Harfli Kelimeler
HAYFA17, HALFA15, PRAFA15, SAYFA14, TAYFA13, MENFA12, TURFA12, KALFA11, LENFA11
4 Harfli Kelimeler
VEFA16, ŞUFA14, ŞİFA13, CEFA13, DEFA12,
3 Harfli Kelimeler
İFA9
2 Harfli Kelimeler
FA8
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
İFA (Kelime Kökeni: Arapça īfāʾ)
- Bir işi yapma, yerine getirme
- Ödeme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifa etmek
ALFA (Kelime Kökeni: Fransızca alpha)
- Yunan alfabesinin birinci harfi
Birleşik Kelimeler: alfa ışınları
- Kuzey Afrika'da ve İspanya'da yetişen ve kâğıt, ip, halı yapımında kullanılan bir bitki (Stipa tenacissima)
İTFA (Kelime Kökeni: Arapça iṭfāʾ)
- Söndürme
- Sönüm
- Sönüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- itfa etmek
KAFA (Kelime Kökeni: Arapça ḳafā)
- İnsan başı, ser
- Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü
- Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu
-
Mekanik bir bütünün parçası
Distribütör kafası.
-
Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek
Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- kafa (veya kafasını) dinlendirmek
- kafa (veya kafasını) karıştırmak
- kafa (veya kafasını) şişirmek
- kafa (veya kafasını) ütülemek
- kafa (veya kafayı) çekmek
- kafa (veya kafayı veya kafasını) dinlemek
- kafa atmak
- kafa bulmak
- kafa cilalamak
- kafa eskitmek
- kafa göz yarmak
- kafa kafaya vermek
- kafa kalmamak
- kafa patlatmak
- kafa sallamak
- kafası (veya kafasına) takılmak
- kafası almamak (veya sarmamak)
- kafası bir dünya
- kafası bozulmak
- kafası bulanmak
- kafası dolmak
- kafası dönmek
- kafası dumanlanmak
- kafası durmak
- kafası düzelmek
- kafası ile oynamak
- kafası işlemek (veya çalışmak)
- kafası karışmak (veya allak bullak olmak)
- kafası kazan (gibi) olmak
- kafası kızmak
- kafasına dank etmek
- kafasına estiği gibi
- kafasına geçirmek
- kafasına girmek
- kafasına girmemek
- kafasına göre
- kafasına koymak
- kafasına sığmamak
- kafasına söz girmemek
- kafasına uymak
- kafasına vura vura
- kafasına vur, ekmeğini elinden al
- kafasına vurmak
- kafasından çıkarmak (veya atmak)
- kafasından geçirmek
- kafasında şimşek çakmak
- kafasında tutmak
- kafasını ezmek
- kafasını işletmek
- kafasını kaldırmak
- kafasını kaldırmamak
- kafasını kaşıyacak vakti olmamak
- kafasını kırmak
- kafasını kullanmak
- kafasını kurcalamak
- kafasının bir tahtası eksik (veya noksan) (olmak)
- kafasının dikine gitmek
- kafasının etini yemek
- kafasının kontağı atmak
- kafasını sarmak (veya açmak)
- kafasını sokmak
- kafasını taştan taşa çarpmak (veya vurmak)
- kafasını toplamak
- kafasını tütsülemek
- kafasını uçurmak
- kafasını vurmak
- kafası sarmamak
- kafası sersem sepet (olmak)
- kafası şişmek
- kafası yerinde olmamak
- kafası yerine gelmek
- kafa tutmak
- kafaya almak
- kafaya çıkmak
- kafa yapmak
- kafaya takmak
- kafayı (bir yere) vurmak
- kafayı bulandırmak
- kafayı bulmak
- kafayı çalıştırmak (veya işletmek)
- kafayı değiştirmek
- kafayı tütsülemek (veya dumanlamak)
- kafayı üşütmek
- kafayı yemek
- kafa yok!
- kafa yormak
Birleşik Kelimeler: kafa çıkışı, kafa dengi, kafa sesi, kafa işçisi, kafa kâğıdı, kafa koçanı, kafakol, kafatası, kafası boş, kafası bulutlu, kafası çatlak, kafası dumanlı, kafası iyi, kafası kıyak, kafası kontak, kafası küflü, kafası örümcekli, kafası tembel, kalın kafa, kurukafa, kuru kafa, taş kafa
KALFA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalīfe)
-
Aşaması çırakla usta arasında bulunan zanaatçı
Kalfalar, dükkân sahipleri, çıraklar, su dolu helkeleriyle dükkânlarından fırlıyor. - Orhan Kemal
- Mimar yardımcısı
- Saraylarda ve büyük konaklarda halayıkların başında bulunan kadın
- İptidailerde hoca yardımcısı
-
Çocukları evlerinden alarak okula, okuldan evlerine götüren kimse
Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştık. - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: eczacı kalfası
LENFA (Kelime Kökeni: Fransızca lymphe)
- Lenf
KOFA
- Hasır otu
SAFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafāʾ)
- 343 sefa
SEFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafā)
- Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
-
Eğlence, zevk, neşe
Beni tam manasıyla mesut eden de asıl bu çeşit tatil sefalarıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sefa (veya sefalar) bulduk
- sefa geldin (veya geldiniz)
- sefa geldine gitmek
- sefasına bakmak
- sefasını sürmek
- sefa sürmek
Birleşik Kelimeler: sefa pezevengi, aynısefa, zevküsefa, akşamsefası, içki sefası, gecesefası, gündüzsefası
İRTİFA (Kelime Kökeni: Arapça irtifāʿ)
-
Yükseklik
Bir binanın hiçbir tesirle yıkılmasa yalnız irtifası yüzünden çökebileceği niçin hatırına gelmiyor? - Necip Fazıl Kısakürek
- Yükselti
İNTİFA (Kelime Kökeni: Arapça intifāʿ)
- Yararlanma, faydalanma, asılanma
Birleşik Kelimeler: intifa hakkı
İKTİFA (Kelime Kökeni: Arapça iktifā)
- Yetinme
Ata Sözleri ve Deyimler
- iktifa etmek
KARAFA (Kelime Kökeni: Fransızca carafe)
-
Uzun boyunlu, kulpsuz küçük rakı sürahisi
Garson gel şu karafayı doldur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
MENFA (Kelime Kökeni: Arapça menfā)
- Bir kimsenin sürgüne gönderildiği yer, sürgün yeri
-
Sürgün olma durumu
Paris'teki menfa hayatında epeyce Frenk alışkanlığı edinmiş. - Attila İlhan