F ile Biten 5 Harfli Kelimeler
F ile biten 5 harfli 79 kelime bulunuyor. Sonu F olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "F ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde F olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HAFİF21,
AKTİF (Kelime Kökeni: Fransızca actif)
-
Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
Farkına varmadan ezbercilikten kurtulup aktif araştırıcı olmuşsunuz. - Haldun Taner
- Etkili
-
Çalışan, çalışmasını sürdüren
Hâlâ aktif bir kurumdur.
- Etken
- Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- aktif rol oynamak
Birleşik Kelimeler: aktif enerji, aktif fiil, aktif güç, aktif metot, aktif taşıma, radyoaktif izotoplar
ETRAF (Kelime Kökeni: Arapça eṭrāf)
-
Yanlar, taraflar
Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler. - Peyami Safa
-
Çevre
Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı. - Aka Gündüz
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte. - Samiha Ayverdi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etrafı boş bulmak
- etrafında dört (veya pervane gibi) dönmek (veya pervane olmak)
- etrafını almak (veya sarmak)
İTLAF (Kelime Kökeni: Arapça itlāf)
-
Öldürme, yok etme, telef etme
Bu, beni kalbimin en derininden yaralayan bir itlaf hançeri oldu. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- itlaf etmek
KENEF (Kelime Kökeni: Arapça kenīf)
-
Tuvalet
Sabahleyin kalkınca ilk iş kenefe gitmek sonra el yüz yıkamaktır. - Orhan Kemal
- Pis, berbat
LATİF (Kelime Kökeni: Arapça laṭīf)
-
Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: cinsilatif
TARAF (Kelime Kökeni: Arapça ṭaraf)
-
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak. - Elif Şafak
-
Yön, yan, doğrultu
Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Yöre, yer
Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu. - Haldun Taner
-
İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
Karşı tarafın adamları.
-
Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi. - Üstün Dökmen
-
Bir şeyin belli bölümü, kısmı
Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- taraf (veya tarafını) tutmak
- tarafa olmak (veya çıkmak)
- taraf çıkmak (veya olmak)
- taraf gözetmek
Birleşik Kelimeler: alt tarafı, baba tarafı, üst tarafı
TARİF (Kelime Kökeni: Arapça taʿrīf)
-
Tanım
Tarife kalkma bizi / Ne şuyuz ne de buyuz / Adem denen denizi / Arayan birer suyuz - Enis Behiç Koryürek
- Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
- Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarife gelmemek
- tarif etmek
Birleşik Kelimeler: tarifname, harfitarif
TELİF (Kelime Kökeni: Arapça teʾlīf)
- Uzlaştırma
- Kitap yazma
- Telif hakkı
-
Yazarın kendisinin kaleme aldığı
Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı. - Halit Fahri Ozansoy
Ata Sözleri ve Deyimler
- telif etmek
Birleşik Kelimeler: telif hakkı
TELEF (Kelime Kökeni: Arapça telef)
- Hayvanı yok etme, öldürme
- Boş yere harcama, yıpratma
Ata Sözleri ve Deyimler
- telef etmek
- telef olmak
ESLAF (Kelime Kökeni: Arapça eslāf)
- Bizden öncekiler, geçmişler, ahlaf karşıtı
ESNAF (Kelime Kökeni: Arapça eṣnāf)
-
Küçük sermaye ve zanaat sahibi
Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim. - Sait Faik Abasıyanık
- Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse
-
Kötü yola sapmış olan kadın
Esnaftan bir kadın.
Birleşik Kelimeler: esnaf ağzı, esnaf loncası
İNSAF (Kelime Kökeni: Arapça inṣāf)
-
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet
Sende insaf yok mu, adamcağız bu borcu birden verirse işi bozulmaz mı?
-
`Acı, düşün` anlamlarında bir seslenme sözü
İnsaf! Oraya yarım saatte gidilir mi?
Ata Sözleri ve Deyimler
- insafa gelmek
- insaf etmek
- insafına kalmış
İSRAF (Kelime Kökeni: Arapça isrāf)
-
Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık
İsraf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- israfa kaçmak
- israf etmek
İSTİF (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Eşya veya başka nesnelerin düzgün bir biçimde üst üste konulmasıyla oluşan yığın
Uzunca bir arabaya lekeli şilteler, kirli yastıklar yığılıyordu, istif tekmil olmuştu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Kereste, tahta vb. ağaç ürünlerini kurutmak veya bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın
Ata Sözleri ve Deyimler
- istif etmek
- istifini bozmamak
Birleşik Kelimeler: balık istifi
KESİF (Kelime Kökeni: Arapça kes̱īf)
-
Yoğun
Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor. - Nazım Hikmet
- Saydam olmayan
- Sık, kalın
Birleşik Kelimeler: kesif yem