EŞEKKULAĞI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
EŞEKKULAĞI harflerini içeren 4 harfli 28 kelime bulunuyor. 4 harfli EŞEKKULAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AĞIŞ15,
ELEK
-
Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç
Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- elekten geçirmek
Birleşik Kelimeler: norton eleği
KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)
-
Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen
Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı
- Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş
- Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
- Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale gibi
- kaleyi içinden fethetmek
Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale
- Denizli iline bağlı ilçelerden biri
- Malatya iline bağlı ilçelerden biri
KEKA
-
Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz
Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet
KEKE
- Kekeme
KELE
- Boğa, tosun
Ata Sözleri ve Deyimler
- keleye çekmek
LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)
-
Lak ile cilalanmış
Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk
LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)
-
Kirliliği gösteren iz
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk
Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. - Ömer Seyfettin
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
-
Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe
Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar
- Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- leke etmek
- leke getirmek
- leke olmak
- leke sürmek
Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi
ALIK
-
Sersem olan, budala, ebleh
Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun? - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: alık salık
AKIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳl)
- Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
-
Öğüt, salık verilen yol
Bu aklı size kim verdi.
-
Düşünce, kanı
Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! - Ahmet Kutsi Tecer
-
Bellek
Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. - Cahit Sıtkı Tarancı
Ata Sözleri ve Deyimler
- akıl akıldan üstündür
- akıl akıl, gel çengele takıl
- akıl alır gibi değil
- akıl almak
- akıl almamak
- akıl bırakmamak
- akılda kalmak
- akıldan çıkarmak
- akıldan çıkmak
- akıl danışmak
- akılda tutmak
- akıl durdurmak
- akıl erdirememek (veya ermemek)
- akıl erdirmek
- akıl ermek
- akıl etmek
- akıl havsala almamak
- akıl için yol (veya tarik) birdir
- akıl işi değil
- akıl kişiye sermayedir
- akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)
- akıl öğretmek
- akıl para ile satılmaz
- akıl sır ermemek
- akıl terelelli (olmak)
- akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
- akıl vermek
- akıl yaşta değil baştadır
- akıl yürütmek
- akla (veya akıllara) durgunluk (veya şaşkınlık) vermek
- akla fenalık vermek
- akla gelmek
- akla gelmemek
- akla gelmeyen başa gelir
- akla hayale gelmemek
- akla sığar gibi
- akla sığmamak
- aklı almamak
- aklı başa yaş getirir
- aklı başına gelmek
- aklı başından gitmek
- aklı başka yerde olmak
- aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak
- aklı bir yerde olmak
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı dağılmak
- aklı durmak
- aklı ermek
- aklı fikri bir şeyde olmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- aklı karışmak
- aklı kesmek
- aklı kesmemek
- aklıma gelen başıma geldi
- aklına bir şey gelmek
- aklına bir şey gelmesin
- aklına düşmek
- aklına esmek
- aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
- aklına geleni söylemek
- aklına geleni yapmak
- aklına gelmek
- aklına getirmek
- aklına getirmek
- aklına koymak
- aklına koymak
- aklına mukayyet olmak
- aklına sığdırmak
- aklına sığmamak
- aklına şaşayım (veya şaşarım)
- aklına takmak
- aklına turp sıkayım
- aklına tüküreyim
- aklına uymak
- aklına yatmak
- aklına yelken etmek
- aklında kalmak
- aklından çıkarmamak
- aklından çıkmak
- aklından geçirmek
- aklından geçmek
- aklından zoru olmak
- aklında olsun (veya kalsın!)
- aklında tutmak
- aklını (bir şeyle) bozmak
- aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
- aklını başından almak
- aklını başka yere vermek
- aklını çalmak
- aklını çelmek
- aklını devşirmek
- aklını kaçırmak
- aklını karıştırmak
- aklını kullanmak
- aklının ayarını bozmak
- aklının bir köşesine yazmak
- aklının köşesinden geçmemek
- aklının terazisi bozulmak
- aklının ucundan bile geçirmemek
- aklını oynatmak
- aklını peynir ekmekle yemek
- aklını şaşırmak
- aklını takmak
- aklını yormak
- aklınla bin yaşa
- aklın süzgecinden geçirmek
- aklın yolu birdir
- aklı sonradan gelmek
- aklı takılmak
- aklı yatmak
- aklı zıvanadan çıkmak
Birleşik Kelimeler: akılalmaz, akıl defteri, akıl dışı, akıl dişi, akıl doktoru, akıl hastanesi, akıl hastası, akıl hocası, akıl kârı, akıl kethüdası, akıl kumkuması, akıl kutusu, akıl küpü, akıl zayıflığı, akıldan yoksun, akıllara seza, akıllara şifa, akıllara zarar, akıllara ziyan, koyma akıl, oyma akıl, akla yakın, akla yatkın, akla zarar, akla ziyan, aklı başında, aklıevvel, aklı kıt, aklıselim, aklı sıra, aklı tam ayar, aklı yetik
AKLI
-
Beyazı bulunan, beyaz renkli
Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
KUKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Dantel veya nakış ipliği yumağı
- Taş, konserve kutusuna benzer nesnelerle oynanan bir çocuk oyunu
- Tespih, sigara ağızlığı vb.nin yapımında kullanılan, siyah veya sütlü kahve renginde Hindistan cevizi kökü
-
Bu kökten yapılan
Pek kıymetli olan ve hemen daima ellediği siyah kuka bir tespihle dolaşırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar
KULA
- Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
-
Bu renkte olan (at)
Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Manisa iline bağlı ilçelerden biri
KULE (Kelime Kökeni: Arapça ḳulle)
-
Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı
Şu muazzam kule bir mühendisin hayaliydi. - Orhan Seyfi Orhon
- Cihannüma
Birleşik Kelimeler: döner kule, fil dişi kule, kapıkule, çan kulesi, kontrol kulesi, paraşüt kulesi, saat kulesi, yangın kulesi
ULAK
-
Haberci
Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ulak çıkarmak
Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı
EŞEK
-
Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus)
Arkadaşını böyle dar vakit eşeğin üstünde görünce koştu. - Fakir Baykurt
- Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşeğe altın semer vursalar yine eşektir
- eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
- eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
- eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
- eşeği düğüne çağırmışlar, "ya su lazımdır ya odun" demiş
- eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek (veya koymak)
- eşeğini sağlam kazığa bağlamak
- eşeğin kuyruğu gibi
- eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
- eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (veya düğündür)
- eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
- eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
- eşek at olmaz, ciğer et olmaz
- eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
- eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
- eşek derisi gibi
- eşek eşeği ödünç kaşır
- eşek gibi
- eşek hoşaftan ne anlar (suyunu içer, tanesini bırakır)
- eşek kadar
- eşek kocamakla tavla başı olmaz
- eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz
- eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek
Birleşik Kelimeler: eşek arısı, eşekbaşı, eşek cenneti, eşek davası, eşek dikeni, eşek hıyarı, eşek inadı, eşek kafalı, eşekkulağı, eşek marulu, eşek maydanozu, eşekoğlueşek, eşek otu, eşek sıpası, eşeksırtı, eşek şakası, şeddeli eşek, uzuneşek, marsıvan eşeği, ocakeşeği, yaban eşeği, yereşeği