[sıfat]

• Hızlı ve düzenli giden (at)

[sıfat]

[geometri]

• Kenarları eşit olan

[isim]

• İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet

  Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek. - Cemil Meriç

• Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu

[toplum bilimi]

• Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu

  Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır. - Salâh Birsel

[isim]

• Anlayışsızlık ve kaba davranış

  Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

• eşeklik etmek

[sıfat]

[matematik]

• Herhangi bir biçimde birbiriyle oranlı bulunan (nokta, çizgi, sayı)

[-i]

• Benzer iki şeyi bir araya getirmek

[sinema]

[televizyon]

• Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak

[nesnesiz]

• Hayvan, ayağıyla yeri kazmak

  Domuzlar pislik içinde eşinir, akbabalar leşle beslenir. - Elif Şafak

[nesnesiz]

• Eşme işine konu olmak

[isim]

• Eşelemek işi

  Anadolu'yu ana yurt saymaya, topraklarımızın tarihini onunla eşelemeye Atatürk ile başlamışız. - Sabahattin Eyuboğlu

[isim]

• Eşlenmek işi

[isim]

• Eştirmek işi

[isim]

[askerlik]

• Savaşa giden eyalet askeri

[sıfat]

• Cinsel

[sıfat]

• Eşit olmayan

[isim]

• Eşleşmek işi