Eğ ile Başlayan Kelimeler

EĞ ile başlayan 96 kelime bulunuyor. Başında olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde eğ olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

LENDİRİCİLİK26

12 Harfli Kelimeler

İTİMSİZLİK24

11 Harfli Kelimeler

LENDİRİCİ23, İTİMCİLİK22, LENDİRMEK21, RETİLEMEK19

10 Harfli Kelimeler

LENCESİZ24, LENDİRİŞ22, LENDİRME20, LENCELİK20, İTİCİLİK20, LENİLMEK18, RETİLEME18, İTMENLİK18, İTSELLİK18

9 Harfli Kelimeler

İMÖLÇER26, İTİMSİZ21, İLİMSİZ21, LENCELİ19, LENDİRİ18, İTİMSEL18, RİLTMEK17, LENİLME17, İTİLMEK17, RETİLİK16

8 Harfli Kelimeler

İTİMCİ19, LEŞMEK19, DİRMEK18, İRTMEK16, İTİLME16, İTİMLİ16, LENMEK16, RİLMEK16, RİLTME16, RİTMEK16, İLİMLİ16, ELEMEK16

7 Harfli Kelimeler

İMSİZ19, DİRİŞ19, MEÇLİ18, LEŞME18, RİLİŞ17, LENİŞ17, LENCE17, İTİCİ17, DİRME17, İRDİR16, RİTME15, RİLME15, LENME15, LEMEK15, İTMEN15, İTMEK15, İRTME15, İRMEN15, İRMEK15, İNMEK15
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

İLİŞ16, RİCE16, İLİM14, İLME14, İMLİ14, İNME14, İTİM14, İTME14, LEME14, İRME14, İNİK13, İNTİ13, RETİ13, RİLİ13

5 Harfli Kelimeler

MEÇ16, REZ15, MÜR15, RİM13, MEK13, LEK12

4 Harfli Kelimeler

İŞ14, İÇ14, 12, ME12, İM12, 11, İR11, İN11, İL11, İK11, ER11

3 Harfli Kelimeler

E10

EĞE

[isim]

[anatomi]

  • Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga

[isim]

  • Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç

    Şimdi sen oradan kendine bir parça seç ve önce eğe ile düzeltmeye başla. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: piyata eğe

EĞRİ

[sıfat]

  • Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı

    Eğri bir yol.

  • Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves

    Eğri kılıç.

  • Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail

    Eğri bir masa.

[zarf]

  • Yanlış bir biçimde

    Gazetecilik bu oğlum, eğri, doğru yazılıp çıkmalı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

  • Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi

    Sıcaklık eğrisi. Hava nemi eğrisi.

[isim]

[matematik]

  • Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eğri (veya eğri gözle) bakmak
  • eğri gemi doğru sefer
  • eğri oturup doğru konuşalım
  • eğrisi doğrusuna gelmek
  • eğriye eğri doğruya doğru

Birleşik Kelimeler: eğri büğrü, eğri çehre, eğri söz, eğri yüz, boynueğri, boynu eğri, dümeni eğri, eteğine eğri, eş sıcak eğrisi, eş yükselti eğrisi, ışık eğrisi, izobar eğrisi, izohips eğrisi, izoterm eğrisi, uzay eğrisi, eğrisiyle doğrusuyla

EĞİR

[isim]

[halk ağzında]

  • Arıların çıkardığı bir salgı türü

Birleşik Kelimeler: eğir mumu

EĞİN

[isim]

[halk ağzında]

  • Arka, sırt
  • Beden, vücut

    Büyüdüm çabuk / Entarim eğnime dar - Behçet Necatigil

  • Boy bos, endam

EĞİL

[isim]

  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

EĞİK

[sıfat]

  • Eğilmiş olan, dik veya düz olmayan
  • Bükülmüş

    Başı yine yere eğik, sol kolu yine kalçasındaydı. - Ömer Seyfettin

  • Yatay bir çizgi veya düzlemle açı oluşturacak biçimde olan, yalman, mail, şev

[isim]

[matematik]

  • Dik veya paralel olmayan doğru

Birleşik Kelimeler: eğik biçme, eğik çizgi, eğik düzlem, eğik silindir, eğik yazı, güneğik

EĞER (Kelime Kökeni: Farsça eger)

[bağlaç]

  • Şart anlamını güçlendirmek için şartlı cümlelerin başına getirilen kelime, şayet

    O zaman inandığım gibi / Sahiden bir öbür dünya varsa eğer - Cahit Sıtkı Tarancı

EĞLEK

[isim]

  • Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
  • Yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak

EĞSİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Ucu yanmış odun, köseği

EĞME

[isim]

  • Eğmek işi

EĞİM

[isim]

  • Eğilmiş olma durumu
  • Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil

    Yamacın eğimi.

Birleşik Kelimeler: eğimölçer

EĞİNİK

[sıfat]

  • Eğilmiş olan, eğik
  • Bir şeyi sevmiş, istemiş veya yapmaya içten yönelmiş olan

EĞİNTİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Eğelenen bir şeyden dökülen ince toz

    Demir eğintisi.

EĞRETİ

[sıfat]

  • Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat

    O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. - Attila İlhan

  • İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış olan

    Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu. - Burhan Günel

  • Takma

    Eğreti diş. Eğreti bacak.

  • Belli belirsiz
  • Uyumsuz, yakışmamış

[zarf]

  • İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde

    Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde. - Zeyyat Selimoğlu

[zarf]

  • Üstünkörü, ciddiye almadan

    Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eğreti almak
  • eğreti ata binen tez iner
  • eğreti kuyruk tez kopar
  • eğreti oturmak
  • eğreti vermek
  • eğretiye almak

EĞRİLİ

[sıfat]

  • Eğrisi olan